Bankadaki tüm hesaplarına onun adını ekledi ve tam vekalet verdi. | Open Subtitles | وضعت إسمه على كل حساباتها المصرفية ومن ثم أعطته نفوذ الوكيل |
Banka hesaplarına bak lütfen. | Open Subtitles | المراقبة كشوف حساباتها المصرفية، رجاءً. |
Bernie hesaplarıma nasıl gireceğini iyi biliyordu. Asıl peşinde olduğu, onun banka hesaplarına giren paraydı çünkü tüm maden gelirleri oraya giderdi. | Open Subtitles | بيرني) أحكم من الإقتراب من حسابها لديّ) كان يسعى خلف حساباتها المصرفية |
Bir kaza sonucu hesaplarda açık var. | Open Subtitles | بسبب حادث ما تعرضت شركتي لعجز في حساباتها |
Bir kaza sonucu hesaplarda açık var. | Open Subtitles | بسبب حادث ما تعرضت شركتي لعجز في حساباتها |
Hapishane bilgisayarından hesaplarına bakmışlar. | Open Subtitles | {\pos(190,210)} فتفحصوها حساباتها من معمل حاسوب السجن |
Ama bu şirketler çok fazla para kazanmaya başladılar 1986da, operasyon durdurulduğunda, 400 milyon dolar hesaplarda birikti | Open Subtitles | ولكن الشركات بدأت فى الربح الكبير وفى 1986 عندما أغلقت كان هناك 400 مليون دولار فى حساباتها |