Bu sadece yüklü bir banka hesabı, yeni pahalı oyuncaklar ve bir fahişeyi öldürürüm diye sürekli avans verdiğin bir avukatının olması demek değildir. | Open Subtitles | وهذا لا يعني فقط حساباً مصرفياً كبيراً وألعاباً غالية جديدة,ومحامياً مهماً عند قتلك مومساً |
Karının sadece onun adına olan ayrı bir banka hesabı var. | Open Subtitles | زوجتك تملك حساباً مصرفياً مستقلاً باسمها وحدها |
Karımın House'un benim bilmediğimi düşündüğü şahsi bir banka hesabı var. | Open Subtitles | زوجتي تملك حساباً مصرفياً خاصاً بها ويعتقد هاوس أنني لا أعرف بذلك |
Booth üç ay önce bir banka hesabı açmış. Paralar doğrudan Jared'a gitmiş. | Open Subtitles | فتح (بوث) حساباً مصرفياً قبل ثلاثة أشهر، الأرصدة الوحيدة ذهبت مباشرة إلى (جاريد). |
Dişlek bir bebek, çokbilmiş bir oğlan ve büyük servet sahibi bir kız yani büyük bir banka hesabı şey, büyük bir kalp sahibi. | Open Subtitles | رضيعة مدببة الأسنان، وصبي صغير متذاك وفتاة تمتلك ثروة كبيرة... بل حساباً مصرفياً... |