"حسناً انا" - ترجمة من عربي إلى تركي

• Ben
• Tamam

Ben bir yöntem yönetmeniyim ve inanın bana aktörler her filmin kalbidir.
حسناً انا اميل للاخراج لكن اُمن ان الممثل هو القلب النابض للفلم

Onu sadece 3 haftadır tanıyorum, ama Ben Robert'ın kız arkadaşıyım.
حسناً, انا فقط اعرفه من ثلاثة اسابيع, ولكن انا حبيبة روبرت

Tamam, Ben araba almak için gidiyorum, arkadaşım dikkat et.
حسناً .. انا ذاهب لأخذ سيارة أعتني بنفسك يا صديقي

..izledikten sonra, oğluna şöyle der: "Tamam, şimdi anladım seni."
وكتبت رسالة له تقول حساً , حسناً انا افهم الان

Aslında, Ben cevabın gözümüzün önünde olduğunu düşünüyorum. Bilgisayarları kullanmak.
حسناً .. انا اعتقد اني املك الاجابة عن ذلك انها تقبع امامنا تماما علينا استخدام الحواسيب

Siz de Ben de biliyoruz ki hata yapmaktan men edildiğinizde yenilikçiliği, mücitliği öldürürsünüz.
حسناً. انا و انت نعلم حين تحظر الفشل تقتل الابتكار

Ben böyle bir şey olacağından şüpheleniyordum.
حسناً انا من النوع المتشبه به سوف يأتي شيءً ما

Ben de nefret etmediğine eminim.
حسناً, انا متأكد انكِ تعلمين أن هو\هي لا يكرهكِ.

Ben o partiye gideceğim.
حسناً, انا ذاهب لتلك الحفلة, أتريدين الذهاب؟

Pekala, bunu Ben ödemem. Zaten çatlaktı.
حسناً انا لن ادفع مقابل هذا الشىء الذى تحطم فعلاً

Evet, öyle. Ben gürültülü ve gösterişli biri diyecektim.
حسناً, انا كنت موشك على قول شخص مبهرج وعالى

Ben kesinlikle neyin ters gittiğini bulmaya çalışırım ama bunun saplantı olduğunu pek sanmıyorum.
حسناً, انا احاول بالتأكيد اكتشاف الخطأ الذي جرى ولكني لا أظن بأنني اصبح مهووسه

Ben şu yemek çekçekine kaçtım. Siz odunlardan uzak durayım da.
حسناً, انا ذاهب إلى المقصف بعيداً عنكم أيها الانفار المملون

- Tarafınızdan kabul görmüş bir strateji. - Şey, Ben...
استراجية انت اكيد وافقت عليها حسناً , انا

- Ben hiç bir şey çalmıyorum. - Eminim bu yakınlarda evsizler için bir sığınma evi vardır.
حسناً انا متأكدة انه هناك مأوى للسكن فى الجوار

... ...Sevgiler, şaşkın iş arkadaşların." Ben vurulmuş bir avukatım. Herkes bu konuda şaka yapıyor.
حسناً انا محامي تمّ إطلاق النار عليه الجميع مصدومون لهذا

Tamam, Ben senin tamamen normal bir şey gördüğüne inanıyorum, ama sen bunu zihninde abarttın, biliyor musun?
حسناً انا اؤمن بأنكم رأيتم شيء عادي و لكنكم بالغتم بوصفه .. كما تعلموا

Bakın benim gitmem lazım, beladan uzak durun Tamam mı?
حسناً انا بطريقي لهناك انتم ابتعدوا عن المشاكل حسنا؟

Tamam, burdayım. Şunu saat yönünde döndürün.
حسناً انا هنا لف هذا فى اتجاه عقارب الساعه