Hastaneden döndüğümüzden beri yüzünde bu bakış var. | Open Subtitles | حسناً لديك النظرة على وجهك منذ أن عدنا من المستشفى |
Eve dönmen için fazlasıyla benzin var. | Open Subtitles | حسناً, لديك ما يكفي من البنزين لتصل للبيت |
Tamam, telefonum sizde var. Yarım başlayabilirim. | Open Subtitles | حسناً , لديك رقمي ,لذا أستطيع البدأ غداً |
Pekala, şurada ziyaret odaları var anneniz ya da babanız gelip sizi orada görebilir. | Open Subtitles | حسناً , لديك غرفة الزيارة هنا حيث يمكن لوالدك او والدتك من القدوم وزيارتك |
Tamam,bu bölüm için 5 dakikamız daha var. | Open Subtitles | حسناً , لديك اكثر من خمس دقائق في هذا الفصل |
Tamam tamam. Senin şurada sahip olduğun şey var ya, hiçbir şey. | Open Subtitles | حسناً, حسناً, لديك هنا تماماً, لديك لا شيء |
Tamam, parti yapılmaması kuralın var, ki eminim bu kuralcı olmakta bir dünya rekorudur, hadi bunu kutlayalım. | Open Subtitles | حسناً لديك قانون يمنع الحفلات و أنا متأكده أن هذا يسجل رقماً قياسياً للتمسك لذا فلنحتفل بذلك |
Fantazi futbol liginden çok daha büyük dertlerin var ahbap. | Open Subtitles | حسناً لديك الكثير من المشاكل أكثر من رابطة كرة القدم الإفتراضية. |
Burada yanlış karar verdiğini alenen teyit eden farklı açılardan çekilmiş en az 5 düzine kayıt var. | Open Subtitles | حسناً لديك الكثير من تسجيلات الفيديو لهذه اللعبة التي لم تراها بالكامل |
Burada yanlış karar verdiğini alenen teyit eden farklı açılardan çekilmiş en az 5 düzine kayıt var. | Open Subtitles | حسناً لديك الكثير من تسجيلات الفيديو لهذه اللعبة التي لم تراها بالكامل |
sadece "Senin ayakların var ve işte senin ayakkabıların." | TED | إنهم فقط يقولون، "حسناً لديك قدمان وهذه حذاؤك." |
Pekâlâ... 900 millik boru hattın var. | Open Subtitles | حسناً لديك 900 ميل من خط الأنابيب |
Güzel bacakların var, dostum. | Open Subtitles | حسناً لديك سيقان جميله , يا رجل |
Bu işte gereken sezgiler var sende. | Open Subtitles | حسناً , لديك الغرائز المؤهله لذلك |
Sizin de sorunlarınız var benim de. | Open Subtitles | أجل حسناً لديك مشاكلك ولدي مشاكل |
- Burada bir canın var Elf Lordu. | Open Subtitles | حسناً, لديك حياة واحدة هنا فقط يا "ملك الجان" |
Artık eve gidebilecek kadar paran var. | Open Subtitles | حسناً, لديك مال يكفى للعودة لوطنك الآن |
Tamam,o zaman, bulmak için yarına kadar vaktiniz var. | Open Subtitles | موافقه' حسناً, لديك حتى يوم غداً لتجده |
Önce Marks'la ilgili bir röportajınız var. | Open Subtitles | حسناً لديك مقابلة في صحفية بوست |
- Hayır, bırak açıklayayım. Beynine bir delik açmadan önce açıklamak için sadece 10 saniyen var. | Open Subtitles | -لا , فقط دعني أشرح لك حسناً , لديك 10 ثوانٍ قبل ان أغرز هذا المسمار في دماغك _ |