Acele etsen iyi olur. 10 dakika sonra dönerim. | Open Subtitles | حسناً , من الأفضل أن تبدأ فى الحال سأعود بعد 10 دقائق |
Beni onunla biraz yalnız bıraksan iyi olur, hatamı kabullenmem gerekecek. | Open Subtitles | حسناً, من الأفضل أن تعطيني لحظة معه لوحدنا لكي أستطيع أن آكل شيئاً من الفطيرة المتواضعة |
Onu buradan götürsen iyi olur çünkü bu lamba direğinin kuzeyi bizim bölgemiz. | Open Subtitles | حسناً من الأفضل أن تخرجه من هنا لأن المكان من شمال عمود المصباح لنا |
O zaman alışsan iyi olur çünkü haftaya bu zamanlar kilometrelerce ötende olacağım. | Open Subtitles | حسناً من الأفضل أن تعتاد على ذلك لأنّ الأسبوع المقبل سأكون بعيدة عنكَ بـ3000 ميل. |
Yola çabuk çıksa iyi olur. | Open Subtitles | حسناً, من الأفضل أن يتوجه إلى هناك مبكراً |
Pekâlâ, eve gidip yatsam iyi olur. | Open Subtitles | أجل، حسناً من الأفضل أن أذهب للبيت كي أنام |
O halde bir şeyler düşünsen iyi olur Michael Goldwing, çünkü oraya bir tankla bile giremeyiz. | Open Subtitles | حسناً , من الأفضل أن تفكر بشيئ ما ,مايكل كولدوين لأنه لا يمكننا الدخول هناك حتى لو حصلنا على دبابة |
Sağol. Evet, yola koyulsak iyi olur. | Open Subtitles | شكراً، حسناً من الأفضل أن ننطلق |
Evet, çok iyi olur efendim. | Open Subtitles | حسناً, من الأفضل أن تفعل, سيدي |
Şey, biraz uyumaya çalışsak iyi olur. | Open Subtitles | حسناً, من الأفضل أن نحصل على بعض النوم |
O zaman bana sebebini söylese iyi olur. Anlamıyorum, Yost'da anlamıyor. | Open Subtitles | حسناً, من الأفضل أن يخبرني لأني لا أفهم ولا (يوست) أيضاً |
Çalışmaya başlasan iyi olur. | Open Subtitles | حسناً , من الأفضل أن تذهب للعمل |
tamam, dişlerini fırçalasan iyi olur. | Open Subtitles | حسناً, من الأفضل أن تذهبي لتفرشي أسنانك |
Tamam. O zaman hazır olsan iyi olur. | Open Subtitles | حسناً,من الأفضل أن تذهبى للاستعداد |
Öyleyse acele edip o hayatı yaşamaya başlasan iyi olur. | Open Subtitles | حسناً, من الأفضل أن تسرع وتبدأ بعيشها |
Her kimsen, inansan iyi olur. | Open Subtitles | حسناً من الأفضل أن تصدق، أياً كان إسمك. |
İnansanız iyi olur çünkü olan bu. | Open Subtitles | -لا يمكنني تصديقُ هذا ! حسناً من الأفضل أن تصدقه لانه حدث. |
Tamam artık gitsek iyi olur. | Open Subtitles | حسناً , من الأفضل أن نباشر الأمر |
- O zaman durdursan iyi olur evlat. | Open Subtitles | حسناً, من الأفضل أن توقفه إذاً يا فتى |
Sandviç yedim. Gitsem iyi olur. | Open Subtitles | حسناً, من الأفضل أن أنطلق. |