Evet, onun da benden öğreneceği bir iki şey var. | Open Subtitles | نعم, حسناً هنالك بعض الأشياء التي يمكنها تعلمها مني كذلك |
Onu tüm hafta nasıl kandırdığını anlatarak övünen bir kadın var da. | Open Subtitles | حسناً, هنالك امرأة عند الحانة تتباهى بخدعة كانت تنفذها عليه طوال الأسبوع |
Aslında, bu sorunun oldukça kolay bir cevabı var, birçok şeyi açıklıyor: Çünkü sağlık hizmeti hastalıklarla tasarlanmıştır, insan merkezli değildir. | TED | حسناً,هنالك إجابة جداً سهلة لهذا السؤال, وتوضح الكثير لأن نظام الرعاية الصحية كان مصمماً للأمراض لا للأشخاص, في أساسه |
Evet, uzun, geniş bir entari var semada, biliyorum. | TED | حسناً .. هنالك حبل عريض طويل في الجنة .. أعرفه |
Şu eski şarkıyı söyleyin benimle. Ben şurayı söyleyeceğim: Evet, uzun, geniş bir entari var semada, biliyorum. | TED | حاولوا أن تغنوا هذه الأغنية معي . أنا أغني : حسناً .. هنالك حبل عريض طويل في الجنة .. أعرفه |
Evet, uzun, geniş bir entari var semada, biliyorum. | TED | حسناً .. هنالك حبل عريض طويل في الجنة .. أعرفه |
Şey, buralarda dolanan köylü bir tip var. | Open Subtitles | حسناً, هنالك ذلك من النوع المحلّي يتجول بالأرجاء |
- Bunun bir tek yolu var. | Open Subtitles | حسناً,هنالك فقط طريقة واحدة لنحل هذا الامر |
Şey, acil durumlarda yaptığım bir şey var. | Open Subtitles | حسناً, هنالك طريقة افعلها في الحالات الطارئة |
Dünyada çok fazla ses çeşidi var. | Open Subtitles | حسناً .. هنالك الكثير من الأصوات في العالم |
Buna neden olacak bir çok ihtimal var . | Open Subtitles | حسناً , هنالك عدد من العوامل التي قد تسبب حدوث هذا |
Bacaklarının arasından gelen biri daha var. | Open Subtitles | حسناً هنالك احدهم يأتي من بين أرجلك أين؟ |
Telafi etmen için bir yol var aslında. | Open Subtitles | حسناً .. هنالك طريقة يمكنك بها تعويض ذلك لي |
Yatak odamda duş perdeleri olmasının büyük yararı var. | Open Subtitles | حسناً .. هنالك منافع لـ جداران غرّفة نومي بوجود ستائّر دش |
Pekala, gri kapak var. Gri kapağı gördün mü? | Open Subtitles | حسناً, هنالك باب رمادي أترين الباب الرمادي؟ |
Yanımda bu habere daha uygun iki fotoğrafçı var. | Open Subtitles | حسناً هنالك اثنين من المصورين لهذا العمل واعتقد أن مصوري يناسب مع هذه القصة أكثر |
Pekala aşırı derecede kurtçuk ve böcek var. | Open Subtitles | حسناً هنالك فعالية كثيرة للحشرات و اليرقانات |
- Sevginin birçok çeşidi var, değil mi? | Open Subtitles | حسناً, هنالك أنواع كثيرة للحب, أليس كذلك؟ |
Mahallemde yaşlı bir kadın var, ve her zaman köpeğini gezdiriyor. | Open Subtitles | ..أنا دائماً حسناً هنالك عجوز في الحي اللذي أعيش فيه |
Pekâlâ, civarda sadece üç tane var. | Open Subtitles | . حسناً , هنالك ثلاثة فحسب بالمنطقة . حسناً , هو لن يُخاطر بالقبض عليه |