Şey, O serserinin teki değil. Zengin ve seviyeli bir adam. | Open Subtitles | حسنا هو ليس مشرد انه رجل غني و من مستوي راقي |
Perdeler hakkında çok şey bilmediği kesin O yüzden diğerlerini saymaya gerek yok | Open Subtitles | حسنا.. هو لم يكن يعرف الكثير عن الستائر لذلك اظن ان الكل يتعادل |
Peki, O bir O da kahrolası bir bok kafalıdır. | Open Subtitles | حسنا .. هو انه فقط رئيس ملعون هذا ما استطيع ان اخبرك به |
Aslında O da bok kafalının teki. | Open Subtitles | حسنا .. هو انه فقط رئيس ملعون هذا ما استطيع ان اخبرك به |
O hala iyi bir müşteri. Orada ki Mr. Monk gibi deli değil. | Open Subtitles | حسنا هو مازال زبونا جيدا وليس مجنونا مثل السيد مونك |
Şey... O hasta ve ben söyledim çıkıp bir bakayım diye, eğer... | Open Subtitles | ..حسنا هو مريض وقلت انه من الافضل ..ان اصعد واتاكد ان كان هناك |
O ve onun buz kıracağı bazı çevrelerde çok ünlüydü. | Open Subtitles | حسنا, هو ومعول الثلج خاصته كانا مشهورين جدا في بعض الأماكن. |
Öyle olsun, fındık ezmeli sandviçleri O yesin madem. | Open Subtitles | حسنا . هو يستطيع ان يحصل على ساندوتش الفول السوداني |
Biraz vakit alacak ama O harika bir çocuk. | Open Subtitles | لمناقشته بشأن ذكرياتي عن الحادث لكني لم اكن محظوظة حسنا , هو الان أب جديد |
Artık O kadar da sert görünmüyor, değil mi? | Open Subtitles | حسنا هو لا يبدو شخص سيئ جدا الان .. اليس كذلك ؟ |
Pekâlâ, O teslimatın nerede olduğunu öğrenirse onu gasbedecek bir ekip gönderir. | Open Subtitles | حسنا,هو سيجد اين ذلك السفينة, هو يقدر ان يرسل فريق للداخل ليخطف هذا. |
Matematik ya da O tarz bir şeyle ilgilenmeyi planlamadığımı O da biliyor. | Open Subtitles | حسنا",هو يعلم انا لم اخطط الذهاب الى حصة الرياضيات او اي شيء اخر |
Pekala, O bunların seks için ödeme olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | لم اسأله ان يعطيني ايا منها حسنا, هو يقول انها مدفوعات من اجل الجنس |
Sessiz olanları aramalısın O zaman. | Open Subtitles | حسنا'هو من ضمن الاشخاص الذي عليك البحث عنهم |
Kötü İngiliz aksanı yaptı ve O da beğendi mi şimdi? | Open Subtitles | حسنا هو فقط يتحدث بلكنة بريطانية وهي تحب ذلك ؟ |
Eh , O yanıtlayan edilmelidir . O, biz ona ihtiyacımız olduğunu bilir . | Open Subtitles | حسنا, هو سوف يرد هو يعرف اننا فى حاجه له |
Eh , O bebekler teslim ediyor ve diğer kahramanca şeyler yapıyor . | Open Subtitles | حسنا,هو يقوم بولاده الاطفال و العديد من الاشياء البطوليه ايضا |
Eh , O , pankreas kanseri , Maggie var metastazları her yerde vardır . | Open Subtitles | حسنا,هو لديه سرطان فى البنكرياس,ماجى و قد انتشر فى كل مكان |
O üniversitedeydi ben de üniversiteli çocuklara ot satıyordum. | Open Subtitles | كلا , لم نلتقي في الجامعة حسنا , هو كان في الجامعة ,انا كنت ابيع المخدرات لطلاب |
O ve Nathan Resor gerçekten Flushing civarında bomba gizlemediler sadece miraslarını şişirmeye çalışıyordu. | Open Subtitles | حسنا , هو و نايثان ريسور حقا لم يخبئوا القنابل حول فلاشينج لقد كان يحاول فقط أن يزيد من إرثه |