ويكيبيديا

    "حسن الحظ أن" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Neyse ki
        
    • için şanslıyız
        
    • Şansımıza
        
    Tam orada, batı köyün de yaşıyorum, ...duman bulutu Neyse ki batıya savruluyordu, bizden uzağa. TED أعيش هناك بالضبط في القرية الغربية. لذا فمن حسن الحظ أن الدخان أتجه غرباً، بعيداً عنا.
    Neyse ki, polis Eva Soler'e tecavüz eden Angel Giménez'i yakaladı. Open Subtitles من حسن الحظ أن البوليس قد ألقى القبض على انخيل الذى اغتصب عارضة الأزياء إيفا سولير
    Neyse ki akıllıca bir iş yaparak dairesini hemen elden çıkartmamıştı. Open Subtitles وكان حسن الحظ أن لديها فقط الباطن فيه، ناهيك عن الحس السليم.
    Ronnette eyalet dışında. Geldiğiniz için şanslıyız. Open Subtitles من حسن الحظ أن "رونيت" عبرت حدود الولاية
    Tam bir servis gördüğü için şanslıyız. Open Subtitles من حسن الحظ أن لدينا الخدمة الكاملة
    Şansımıza benim ehliyetimde bir problem yoktu da, onu karakola götürdüklerinde ben de Mercedes'le takip ettim. Open Subtitles من حسن الحظ أن رخصتي كانت سليمة لذا عندما أخذوه لقسم الشرطة تبعتهم بالمرسيدس
    Neyse ki iş konusunda, ilişkiler konusunda olduğundan daha zevkli biri. Open Subtitles و من حسن الحظ أن لديها تفكيراً أفضل فى إدارة الأعمال أكثر منه فى اختيار علاقاتها
    Neyse ki, o günler artık geride kaldı. Open Subtitles من حسن الحظ أن تلك الأيام باتت من الماضي
    Neyse ki iyi bir kalbim var yoksa onu takip ederdim. Open Subtitles من حسن الحظ أن قلبي طيب و إلا كنت حاكمتها
    Neyse ki, sprinkler yangını oldukça hızlı söndürmüş. Open Subtitles من حسن الحظ أن الرشاشات قد أخمدت الحريق بشكل سريع.
    Neyse ki artık halkı değil, Kongre'yi ikna etmemiz gerekiyor. Open Subtitles من حسن الحظ أن المطلوب إقناع الكونغرس لا الناس
    Neyse ki, ben, beni isteyen harika bir adam buldum. Open Subtitles من حسن الحظ أن رجلاً رائعاً رغب بي
    Onu yakalayacağız. Neyse ki dünyanın kaderi Mark Benford'ın köstebeği bulmasına bağlı değil. Open Subtitles من حسن الحظ أن مصير الكوكب لا يعتمد على إيجاد (مارك بينفورد) للجاسوس
    Aslında oda bu halde olduğu için şanslıyız. Open Subtitles وللعلم، من حسن الحظ أن شكل الغرفة هكذا
    Şansımıza "Aile Babası" var... Open Subtitles من حسن الحظ أن هناك رجل عائلة
    Rosie Emekli oldu. Şansımıza Arnavutluktaki hayvanat bahçesinin veterineri düşerek ölmüş, böylece bir iş buldum. Open Subtitles روزي) تقاعدت) من حسن الحظ أن البيطري بحديقة ألباني مات

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد