İyi Şansımıza nezaketsizce ödeme yapamayız. Karanlığı davet eder. | Open Subtitles | لا يمكننا مجازاة حسن حظنا بالكراهية فهذا قد يوقعنا بالظلام |
Şansımıza, Bob hayvanat bahçesinde Frank'e bir iş buldu. | Open Subtitles | من حسن حظنا أنه وجد عملاً مع بوب فى حديقة الحيوانات |
Şansımıza, karavanını çaldığımız adam, hâlâ aynı noktada yaşıyordu. | Open Subtitles | من حسن حظنا , الرجل الذي سرقنا منه المنزل المتنقل كان يعيش في المنطقة ذاتها |
Bugün şanslıyız ki elimizde daha karmaşık daha karmaşık teknik ve aletler var: zaten yediğimiz şekerler de bunları gerektiriyor. | TED | اليوم لدينا تقنيات وأدوات أكثر تطورًا وهو من حسن حظنا لأننا بحاجة أيضًا للتعامل مع أضرار نهمنا للسكر. |
Hava kötüyken evde olmadığımız için şanslıyız, değil mi? | Open Subtitles | من حسن حظنا أننا بالخارج فى هذا الطقس السيئ , أليس كذلك ؟ |
Hava kötüyken evde olmadığımız için şanslıyız, değil mi? | Open Subtitles | من حسن حظنا أننا بالخارج فى هذا الطقس السيئ , أليس كذلك ؟ |
Şansımız var ki, panterler fareler gibi üremezler. | Open Subtitles | و من حسن حظنا أن الفهود لا تتناسل مثل الأرانب |
Şansımıza bunun davayı mahkemeye taşımak için ihtiyacımız olan koz olduğunu fark edip çabucak düşünüp kabul etmiş. | Open Subtitles | من حسن حظنا انه فكر سريعا وقبلها لأنه عرف ان هذه هي الثغرة التي نحتاجها لنأخذ القضية للمحكمة |
Şansımıza hastanenin kapalı bölümü çıktı. | Open Subtitles | فقط من حسن حظنا , إنه الجناح المقفل في المشفى |
Şansımıza sertifikalı bir yaşlı bakımı profesyoneli tanıyorduk ve kendisi bize 8 saatlik zorunlu kişisel eğitim vermeyi kabul etti. | Open Subtitles | من حسن حظنا ، اننا نعرف خبير عناية بكبار السن موثوق وافقت على اعطائنا الثمان ساعات |
Bu küçücük iğneyi, ilk seferinde doktorun boyun arterine saplıyor ki Şansımıza iğne ortadan ikiye ayrılıyor ve ucu içeride kalıyor. | Open Subtitles | لقد أصاب الطبيب من أول مره مباشره فى الشريان الثباتى بهذه الابره الصغيره, والتى من حسن حظنا تنكسر وتترك طرفها |
Fakat Şansımıza, parmaktan daha fazlasını bırakmış ardında. | Open Subtitles | ولكن من حسن حظنا لقد ترك شئ أكثر من الاصبع |
Şansımıza, bize zarar verecek kadar yakın olan yıldızların hiçbirinin önümüzdeki bir kaç milyon yıl içinde bir süpernovaya dönüşme ihtimali yok. | Open Subtitles | وتدمر حضارتنا من حسن حظنا أنه لا يوجد نجوم قريبة كفاية منا لإيذائنا ستنفجر |
Doğru ama Şansımıza bugünlerde birçok kişinin gözetleme kamerası var. | Open Subtitles | هذا صحيح ولكن من حسن حظنا أنَّ الكثيرَ من الناسِ لديهم كاميراتُ مراقبةٍ هذه الأيام |
Bunu yapması için, ailemizin seçilmiş olmasından dolayı şanslıyız. | Open Subtitles | من حسن حظنا أن أسرتنا تم اختيارها لعمل هذا |
Ama şanslıyız ki, kaçaklarımızın ittifakları gölge ve geceyken; | Open Subtitles | من حسن حظنا بينما أن لدى فريستنا ظل وليل يحالفها |
Ama şanslıyız ki, kaçaklarımızın ittifakları gölge ve geceyken; | Open Subtitles | من حسن حظنا أن فريستنا لها ظل وليل يحالفها |
Fransızlar korkak birer kedi oldukları için çok şanslıyız. | Open Subtitles | من حسن حظنا أن الفرنسيين كالقطط المذعورة |
Giysideki sızıntıyı Venüs'te değil de bugün bulduğumuz için şanslıyız. | Open Subtitles | ومن حسن حظنا أننا وجدنا التسرب اليوم و ليس على كوكب الزهرة. |
Kurtulduğumuz için şanslıyız. | Open Subtitles | لكن من حسن حظنا أننا نجحنا بالهروب أحياء. |
Şansımız var ki fosil sahteleme geçmişi olan birini tanıyoruz. | Open Subtitles | من حسن حظنا أننا نعرف شخصا لديه ماضٍ في تزوير المستحثات |