Bilmem, ama orada büyük bir kalabalık var yani iyi olmalıdır. | Open Subtitles | لا اعلم، ولكن بما انه يوجد حشد كبير فالامر يجب ان يكون جيد |
Adliyeden çıkışını bekleyen büyük bir kalabalık var. | Open Subtitles | لإختصار الأمر هناك حشد كبير يتوقع خروجه من هذه المحكمة |
büyük bir kalabalık olacak, çok fazla da gürültü... | Open Subtitles | . سوف يكون هناك حشد كبير , الكثير من الضوضاء |
Zamanında lisede ben de onurlandırıldım ve kalabalığın önüne çıkmaktan çok korktum, tabii sonra bunu aştım ve biliyor musun? | Open Subtitles | أتعلم, تم تكريمي مرة في الثانوية و قد كنت مذعورة من مواجهة حشد كبير |
"O Büyük kalabalık, bizlere doğru koşmaya başladı." | Open Subtitles | بدأوا بالإسراع نحونا في حشد كبير |
Yarın maç var, çok kalabalık olacak ve ikinci bir barmenimiz yok. | Open Subtitles | اللعبة هي غدا، لدينا حشد كبير قادم ، وليس لدينا نادل الثاني |
Öğleden sonra büyük bir kalabalık toplanacaktır. | Open Subtitles | هل ستكون قادرا على جمع حشد كبير عند الظهر؟ |
büyük bir kalabalık yabancı arasına katılmaya hazır olmadığımı düşünüyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد إنني جاهزة للقاء حشد كبير من الغرباء |
Görülmemiş bir "şovu" izlemek için büyük bir kalabalık toplanmıştı. | Open Subtitles | حشد كبير قد تجمع على ما يدعى ب المذهل لكي ينهي كل المذهول. |
Biz seninle konuşurken, arkamızda çok büyük bir kalabalık var. | Open Subtitles | ضخمة، حشد كبير يقف وراءنا الآن ونحن نتحدث. |
Bina çevresinde büyük bir kalabalık toplandı, birçok aile, sevdiklerini aramakta, hala çığlık atan insanları duyabildiklerini söylüyorlar, molozların altında yardım için bağırıyorlar. | Open Subtitles | وقد تجمع حشد كبير قرب مبنى، العديد من العائلات بحثا عن ذويهم، ويقولون لك ما زلنا نسمع الناس يصرخون |
Tek ihtiyacım onu 20 dakika boyunca meşgul edebilecek kadar büyük bir kalabalık. | Open Subtitles | أنا فقط بحاجة إلى حشد كبير بما فيه الكفاية لابقائه المحتلة لمدة 20 دقيقة. |
Büyük bir maç, statta büyük bir kalabalık ve önümde de büyük bir adam vardı. | Open Subtitles | لذا، أنها كانت مباراة كبيرة، كان هناك حشد كبير ورجل ضخم يقف أمامي. |
Gerginsin. büyük bir kalabalık, parlak ışıklar olacak ama başaracaksın. | Open Subtitles | أنت ِمتوترة، بالطبع، إنه حشد كبير و أضواء ساطعة، لكنك ستكونين على ما يرام |
Frasier, dışarıda büyük bir kalabalık toplanıyor. | Open Subtitles | ,فريزر هنالك حشد كبير في الخارج |
Yani o kalabalığın içinde ortaya çıkmak ve ıskalamak beceriksizlik demektir. | Open Subtitles | أعني ، لكى تظهر لتُطلق النار على حشد كبير كذلك ولا تُصيب أى شخص لابُد له أن يكون مُطلق النار الأسوأ في العالم |
Peki niye böyle kalabalığın karşısına çıktın? | Open Subtitles | لماذا؟ ألديك حشد كبير هنا اليوم؟ |
Belki onu galada yakalarım bilirsin Büyük kalabalık, bir sürü tanık. | Open Subtitles | تعلم حشد كبير , به الكثير من الشهود |
Büyük kalabalık memnuniyeti. | Open Subtitles | حشد كبير مبهج |
Ama sanırım çok kalabalık olacak. Bir çok insan uçakları kalkarken izleyecek. | Open Subtitles | لكن ثمة حشد كبير من الناس يأتي لرؤية الطائرات |