Nasıl olduğunu bilir misiniz, bilmiyorum ama muhtemelen bir plastik parçasına sokup çıkarmaktan ve sahte ot çekmekten iyidir. | Open Subtitles | و لا أعرف إذا تعلمون شعور هذا لكنه على الأرجح أفضل من مضاجعة قطعة بلاستيك و تدخين حشيش مزيف |
Şey, beş yıl önce lisedeyken oynamaya başladım, çünkü en iyi ot, tenisçilerde oluyor. | Open Subtitles | أعني بدأت اللعب منذ 5 أعوام فيالثانوية.. لان لاعبين التنس هناك يملكون حشيش جيّد. |
Birlik sana ot yemeye başlayacağımızı söyledi mi? | Open Subtitles | هل يخبركم التنظيم أن الأمر سينتهى بأن نأكل حشيش الأرض ؟ |
Altı aylık aktif görev sonrası 30 gram esrar kazanma şansını yakalayacaksınız. | Open Subtitles | ثم بعد ستة أشهر من الخدمة النشطة أنت مُؤهَل لاستلام لفّة حشيش |
- Bir keresinde basima gelmisti. Amis'in tekine esrar satiyordum. Bilirsiniz, su biyiksiz sakali olan tipleri. | Open Subtitles | ذات مرة كنت أبيع حشيش لهذا الشخص من الهاميش الذي لديه لحية بدون شارب |
"Leşçi İçici" dediklerimiz asla kendi otu olmayanlardır. | Open Subtitles | المدخن الكادح هو الشخص الذي لا يملك حشيش |
Sadece ot içmek için mi geldik Avrupa'ya? | Open Subtitles | هل قطعنا كل هذه المسافة إلى أوروبا من أجل قطعة حشيش صغيرة ؟ |
ot ve kokain torbası taşıyorum diye fişlenmeyeceğim. | Open Subtitles | لن البس الجاكيت و امسك بسيجارة حشيش و ألاقب بكوكومو |
- Ne zaman ki bir kitap bitiririm viski, ot ve Warren Zevon, peşinden gelir. | Open Subtitles | نعم في كل مرة أنهي كتاب , ويسكي , حشيش وأستمع لـ وارين زيفون |
Şu Wesley'de ot var mı diye baksana. | Open Subtitles | . هل تريد ان تذهب وترى ان حصلنا على اى حشيش |
ot. Esrarlı sigara. | Open Subtitles | إنه حشيش ، إنها جوينت ، سيجارة ، لا تنزعجي |
Salak. Sikimi kırdın ve şimdi de ot yok diyorsun öyle mi? | Open Subtitles | حصلتُ على قضيب أعوج و الآن لا يوجد حشيش ؟ |
- Bir keresinde basima gelmisti. Amis'in tekine esrar satiyordum. Bilirsiniz, su biyiksiz sakali olan tipleri. | Open Subtitles | ذات مرة كنت أبيع حشيش لهذا الشخص من الهاميش الذي لديه لحية بدون شارب |
Onları kamyonetinde esrar içmeye çağırıyormuş, ama karşılarına Jacob çıkıyormuş. | Open Subtitles | كانت تدعوهم لتدخين الحشيش في مؤخرتها وكانوا يجدون جيكوب وبدون حشيش |
Kızların hepsi alkollüymüş. esrar içmişler. | Open Subtitles | كل واحدة منهن كانت تسبح في الكحول مستخدمة قطعة حشيش |
Havuza düşmüş otu kurutmak için kaç dereceye ayarlayayım? | Open Subtitles | اسمعي ، ماهي أفضل طريقة لإعتقادك لتجيفف حشيش كان منقوع في مسبح ؟ |
Bakalım koca bir haç için bana ne kadar mal verecek. | Open Subtitles | انظر كم كيس حشيش ستبادلني به مقابل صليب عملاق |
Eğer marihuana, kenevir veya freaky-deaky istiyorsan, kahvehaneye gidersin. | Open Subtitles | اذا اردت ماريجوانا او حشيش او اي خزعبلات اخرى اذهب الى المقهى. |
Kara borsa ticareti, ipek, sikke, tuz ve para, uygun bulmasamda afyon, haşhaş. | Open Subtitles | تجارة سوق سوداءِ، الحرير، عملة معدنية، ملح... وعملات أنا لا أَقْبلُ. الأفيون، حشيش. |
Mahallemdeki bir uyuşturucu evini, peynirci dükkânına çevirmişlerdi. | Open Subtitles | لقد حوّلوا منزل حشيش قديم في الحيّ إلى محل جبن. |
Bir ay yetecek kadar, yemek, cephane ve -zombi Otum var. | Open Subtitles | لدي ما يكفي من الطعام والذخيرة و حشيش الزومبي لمدة شهر |
Söyle bakalım. Otun var mı? | Open Subtitles | هل معك سيجارة حشيش يا رجل؟ |
Cihazlar düşük sıcaklık kullandığı ve esrarı yakmadığı için ayırt edici koku ve yanmış esrar olmadan bunu gizlice yapabilirler. | TED | وبما أن الأجهزة تستخدم درجات حرارة مُنخفضة ولا تشتعل أو تحرق حشيش الماريوانا، يستطيعون إتمام كل ذلك سرًا، دون انبعاث رائحة الماريغوانا المُميزة. |
Dört gramlık kokain var, balyoz ve sekizlik de var. | Open Subtitles | لدي ثمانية أقراص لدي أكياس الصخر لدي حشيش |
Şimdi ehliyet de alamayacağım. Çünkü bir de otla yakalandım. | Open Subtitles | لا يمكنني أن آخذ رخصة القيادة لأنهم وجدوا معي حشيش |
Organik, hidroponik olarak yetiştirilmiş OG Kush. | Open Subtitles | عضوي، حشيش مزروعٌ هيدرولوجياً |
Hükümet otunu özel bir durum için saklıyordum, ama hükümet otunu piyasada çok makul bir fiyata gidip alabilirsiniz. | Open Subtitles | كنت أحتفظ بحشيش الدولة لمناسبة خاصة لكن حشيش الدولة سيباع بسعر جيد فى السوق |