Daniel, Teal'c, hasat araçlarından birinde bulunuyoruz. | Open Subtitles | دانيل ، تيل س ، نحن على السطح أحد حصادهم |
Çeyrek Asırlık Oyunları'nda erkek ve kadın haraçlar her mıntıkadaki mevcut galipler havuzundan hasat edilecektir. | Open Subtitles | الاناث و الذكور من المتبارين سيتم حصادهم من قوائم المنتصرين من كل مقاطعه |
hasat yetersiz geldiğinde 6 ay beklese yüzde 50 daha fazla kazanabilecekken para için çaresizce, hasadı ölü fiyattan satıyorlar. | TED | عندما حلّ موسم حصادهم الهزيل، سعيًا للمال باعوا معظمه بأسعار زهيدة، بينما لو انتظروا لستة أشهر أخرى كان يمكنهم الحصول على أكثر من ذلك بخمسين بالمئة |
Muhtemelen orada büyük bir kuraklık olacak ve hasat ypılamayacak. | Open Subtitles | ربما يعانون الجفاف ويفشل حصادهم |