Ve orada hasat ekip biçmeyi ve hayvanları evcilleştirmeyi öğrenirken, davranışlar değişti, ve Avrupa ve batı dünyasının geri kalanına dalgalandı. | TED | وعندما بدؤوا بتعلم كيفية حصد المزروعات وتدجين الحيوانات تغيرت طباعهم مؤثرة على الخارج في أوروبا وبقية العالم الغربي. |
Sonunda ürünleri hasat edildi. | Open Subtitles | أخيرا ً, تمَّ حصد محصوله ِ يعيش ديريجي في سايميونز |
Ekinler hasat edildikten sonra tekrar gelelim. | Open Subtitles | دعونا نأتي مرة أخري بعد حصد المحصول |
İsteğinin akabinde gerçekleşenler esas niyet ettiği şeyler olmayabilir ama neticede ne ekersen onu biçersin. | Open Subtitles | ما أعقب طلبه ربما لم يكن ما كان ينويه لكنه حصد ما زرعه |
Çünkü ne ekersen onu biçersin! | Open Subtitles | لأن عليكم حصد ماقمتم بزراعته. |
Köpeği koşucuyu yemiş olabilir ama organları kesemez. | Open Subtitles | كلبها لربما أكل ذاك العداء لكن لا يمكنه حصد الأعضاء |
O, o ihtiyacı zehiri hasat Sonra bir aşı tersine mühendislik. | Open Subtitles | حصد السم الذي احتاجه لاستبناط اللقاح. |
Ekinler yakında hasat edilecek. | Open Subtitles | سيتم حصد المحصول قريباً |
Turbo Kurt tohumlarını daha yeni hasat etmişti. | Open Subtitles | -كان قد حصد بذور (توربو وولف) الخاصّة به . |
Ne ekersen onu biçersin. | Open Subtitles | "من زرع حصد" |
Ne ekersen onu biçersin. | Open Subtitles | "من زرع حصد" |
Adını siz koyun. Şimdi de organları için vücutlarını kesip biçiyorlar. | Open Subtitles | و الأن حصد الأجساد من أجل الحصول على الاعضاء |
Yapacağımız işlem bağış için organları almak. | Open Subtitles | الإجراء حصد الأعضاء للتبرع |