- Faksı almışlar. - Efendim, paraşütünüz. - Hayır, olmaz. | Open Subtitles | لقد حصلوا على فاكس فاكس مظلتك يا سيدي كلا، كلا |
Diğerleri ise, üzerinde şu yazan kağıt fiş aldı; "Akşam 5'e kadar bu parayı başka birisine harcayın" | TED | أشخاص أخرون ، في الصباح ، حصلوا على قصاصة من ورق تقول ، بحلول الخامسة مساءا ، أنفق هذا المال على شخص آخر |
Hatta bazıları, yakınlarının organlarını alan insanlardan, teşekkür mektupları almış. | TED | حتى بعضهم قد تلقّى خطابات من الذين حصلوا على أعضاء أحبابهم، ليقولوا لهم شكرًا لكم |
Şimdi, kötü bir kurt olsa nihayet ettiklerini buldular derdi. | Open Subtitles | أتعرفون، الذئب الضيل هذا يقول إنهم حصلوا علي تحليتهم أخيراً. |
zayıf bağları olan kişiler sayesinde bulmuşlar. | TED | بل حصلوا عليها عبر الروابط الضعيفة، عبر أشخاص تعرفوا إليهم لتوهم. |
Şimdi kanıtı buldular ama onlar ele geçirmeden önce yandı. | Open Subtitles | والآن، قد حصلوا على الدليل ولكن بعد أن فات الآوان |
İnanılmaz, harika bir ritim yakaladılar. | Open Subtitles | إنه مدهش، لقد حصلوا على هذا التحول الممتاز |
Megan Ellerinde olduğu halde saldırmadığımız için kızı almalarına izin verdiğimiz için. | Open Subtitles | لعدالهجوم عليهم عندما حصلوا على ميغان لتركهم يحتفظون بها هذا ما ظنوه |
Görünüşe göre, bu liste dışında her şeyi almışlar. | Open Subtitles | من الواضح حصلوا على كل شيء عدى هذه القائمة |
Uydu parçasını almışlar. | Open Subtitles | لقد حصلوا على مكون القمر الصناعي لن اغادر بدونه |
Güvenlik kamerasından görüntü almışlar mıdır? Kamera çalışmıyormuş. | Open Subtitles | اتظن انهم حصلوا على صورة من كاميرا الشرطة؟ |
Posta adresinde adı olan alıcılar dışındaki bir sürü kişi onları aldı. | TED | الكثيرون ممن حصلوا عليها لم يكونوا هم المستلمين المسجَلين في البريد. |
Afrikalılar bir çok yardım aldı. | TED | الأفريقيون حصلوا على الكثير من المساعدات. |
- Moskova'dan yardım almış olmalılar. Uçağa nasıl silah soktular? | Open Subtitles | لعلهم حصلوا على مساعدة في موسكو كيف أدخلوا الأسلحة للطائرة ؟ |
Bana kalırsa, hayat böyle yanlış yol, hak ettiklerini buldular. | Open Subtitles | بقدر ما أنا مُهتم، إنهم حصلوا بالضبط .على ما يستحقونه |
Dinleyin antizehiri bulmuşlar. LA'a indiğimizde bizi bekliyor olacak! | Open Subtitles | ليستمع الجميع,لقد حصلوا على الادوية وينتظروننا بالمطار |
Sovyetler listeyi ele geçirirse en az Barley'nin Dante'ye söz verdiği kadar pazara çıkmış olacağız yani | Open Subtitles | لو ان السوفيت حصلوا على القائمه فسيكون علينا بالمقابل ان ننشر المذكرات طبقا لما وعد به بارلى دانتى |
Eğer şu an bunu izliyorsan muhtemelen beni yakaladılar demektir. | Open Subtitles | وان كنت تشاهد هذا اظن انهم حصلوا على شئ |
Ellerinde bir şey var ve ona sıkı sıkı sarılıyorlar, değil mi? Üretim yapmanın bir yolu bu. | TED | لقد حصلوا على شيء وسوف يقومون بالتمسك به. صحيح؟ طريقة واحدة |
Fakat tüm bu bilgilere ilk başta nasıl ulaştılar? | Open Subtitles | ولكن كيف حصلوا على معلوماتنا في بادئ الأمر؟ |
Uzaylı Creepazoidler, diğer çocuklardan elde ettikleri sonuçları beğenmemiş gibiydi. | Open Subtitles | خلال الكثير من النتائج التى حصلوا عليها من الأطفال الأخرين. |
Kızın ailesi şehir dışında ve su yatakları varmış! | Open Subtitles | والداها خارج المدينة وقد حصلوا على فراش مائي |
Biz onların komşusuyuz,dünyanın geri kalanı bu zavallı vebalı insanlara sırtını dönüyor. | Open Subtitles | هناك جيران يقولون بأنهم حصلوا عليه لكن بقية العالم اصيبوا بالطاعون تعصف جرائم القتل |
- Garanti alırlarsa, biz ne oluruz? - Neden nakit gerekiyor? | Open Subtitles | سيد, بابيت، اذا حصلوا على ضمانة ما هي الضمانة التي نحصلها نحن؟ |