İşe binalarla başladık, ofislerde çalışmadık, duvarları yıkarak haber alma odaları dediğimiz yerlerde çalıştık ve 2007'nin yazında bunu ispat eden bir şey oldu. | TED | بدأنا بالقيام بأشياء، بالبناء، ليس بالعمل داخل المكاتب، إزالة الحواجز، والعمل على أشياء سميناها غرف الوعي بالأوضاع، وفي صيف 2007، حصل أمر أكد هذا. |
Bunu açıklayamam ama cezaevinde Lionel'e bir şey oldu. | Open Subtitles | لايمكنني شرح هذا لكن حصل أمر مع ليونيل في السجن |
Geçen perşembe günü sayıları ona götürdük. Sonra korkunç bir şey oldu. | Open Subtitles | أحضرنا له الأرقام الخميس الماضي ثم حصل أمر مروع |
Ve 2007 yılının başlarında, gerçekten ilginç bir şey oldu. | TED | بعدها في عام 2007، حصل أمر مشوق |
Eğer bir ceset gördüğünü söylüyorsan, demek ki orada bir şeyler olmuş. | Open Subtitles | إذا قلت إنك رأيت جثة فقد حصل أمر ما هنا |
Adada bir şeyler olmuş olsa gerek. | Open Subtitles | حصل أمر ماعلى الجزيرة. |
Ve üçüncü denemesinde, harika bir şey oldu. | TED | وفي المحاولة الثالثة، حصل أمر مدهش. |
Böyle olmadı. Başka bir şey oldu. | Open Subtitles | ليس الأمر كذلك, لقد حصل أمر ما |
Sonra çok muhteşem bir şey oldu. | TED | بعد ذلك حصل أمر رائع. |
Kötü bir şey oldu herhalde! | Open Subtitles | حصل أمر ما لأمي |
Evet ama sonra bir şey oldu ve o kusursuz dünyanın huzurunu bozdu. Derek Logan canını sıktı. Nasıl olduysa? | Open Subtitles | لكن بعدها حصل أمر ما وزعزع إستقرار عالمكِ المثالي أزعجكِ (ديريك لوغان) بطريقة ما |
En son yolculukta San Diego garip bir şey oldu mu? | Open Subtitles | هل حصل أمر غير إعتيادي بـ(سان دييغو), بتلك الرحلة الأخيرة؟ |
Bir şey oldu galiba, değil mi Dougie? | Open Subtitles | لا بد من أنه حصل أمر ما صحيح يا (دوغي)؟ |
Bir şey oldu, ondan emin ol. | Open Subtitles | حصل أمر ما، أنت محقة |
- İyi bir şey oldu. | Open Subtitles | -لقد حصل أمر جيّد بالفعل |
Korkunç bir şey oldu. | Open Subtitles | حصل أمر فضيع |
Bir şeyler olmuş... | Open Subtitles | حصل أمر ما... |