Senin savunmasız olduğunu anlayana kadar harekete geçmezdi. | Open Subtitles | ما كان ليُقدم على فِعلة ما لم يدركِ أنّكِ غير حصينة |
Bilirsin işte, en zayıf ve en savunmasız zamanını bekliyordum. | Open Subtitles | كما تعلميّ , عندما تكونيّ بأضعفِ حالاتكِ وغيرُ حصينة. |
Eğer savunmasız ve yalnızsan seni dehşete düşürmeleri daha kolay oluyor. | Open Subtitles | من السهل ارهابك اذا كنتِ غير حصينة ووحيدة |
MacGreco zaptedilemez bir odada yerleşmiş durumda. | Open Subtitles | واليوناني موضوع بغرفة حصينة |
MacGreco zaptedilemez bir odada yerleşmiş durumda. | Open Subtitles | واليوناني موضوع بغرفة حصينة |
Ama bu kalenin ele geçirilemez olduğu gerçeğini değiştirmiyor. | Open Subtitles | ذلك لايغير من حقيقة ان القلعة لا زالت حصينة |
Sorunlara karşı bağışıklığın olabilir ama buna karşı yok. | Open Subtitles | ربما تكونين حصينة من الاضطرابات 777 00: 38: 51,024 |
Eğer Yaratıcı, ölümlü bir bedende dönecek kadar aptalsa savunmasız demektir. | Open Subtitles | لو كانت "الخالقة" حمقاء بما يكفي لتعود فى جسد فاني ، لذا هي غير حصينة. |
Krallık söz verdiğim gibi savunmasız. | Open Subtitles | المملكة غير حصينة تماماً كما وعدتك |
Kimse aramasın diye savunmasız kızları getiriyor. | Open Subtitles | يختار فتاة غير حصينة لا يفقدها أحد |
Kaya Drill için savunmasız hale gelmeyecek mi? | Open Subtitles | ألا يدع ذلك الصخرة غير حصينة "أمام "دريل؟ |
Yaratıcı ölümlü bir bedenle döndüyse, savunmasız demektir. | Open Subtitles | عادتالخالقةفى كيانبشري، لذا هي غير حصينة. "صائن) الموتى)". |
zaptedilemez olduğunu! | Open Subtitles | أنها حصينة |
Saded yok. Depo ele geçirilemez. | Open Subtitles | أنت تهدر وقتى الخزنة حصينة |
Bu sehir ele geçirilemez. | Open Subtitles | تلك المدينة حصينة. |
Artık sorunlara karşı bağışıklığın olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | انا لا اعتقد انك حصينة للاضطرابات بعد الان |
İyi ki sorunlara karşı bağışıklığın var. | Open Subtitles | انه شيء جيد انك حصينة من الاضطرابات |