Hayır, efendim. Miss Williams velayet için burada. | Open Subtitles | لا سيدتي، السيدة وليمز تلتمس حضانتها وحدها للطفل |
Annelerden biri velayet hakkından vazgeçerse konu kapanacaktı. | Open Subtitles | سينتهي الأمر برمّته إن تخلّت إحداهما عن حضانتها |
11 yaşındayken ailesi araba kazasında ölünce, velayeti sana verilmiş. | Open Subtitles | وأنت حصلت على حضانتها بعد أن توفي والدها في حادث سيارة وهي في الـ 11 من عمرها. |
Bak,Joanie'nin iyiliği için bir program hazırladık ve hazır olduğumda ortak velayeti alacağım. | Open Subtitles | لقد وضعنا جدولاً يخدم مصلحة (جوني) وفي نهاية المطاف سنتشارك حضانتها وقتما أكون مستعدة |
Babası velayetini almak için başvurdu. | Open Subtitles | إنها بالرابعة أباها قدم إلتماس لأجل حضانتها بالكامل |
Babası eğer buraya gelirsem tam velayetini alacağını söyledi. | Open Subtitles | قال والدها إذا جئت إلى هنا إنه سيقدم إلتماس لأجل حضانتها بالكامل |
Koruyuculuğunu kaybediyor, ve aniden House kahraman oluyor. | Open Subtitles | تفقد حضانتها و فجأة تعتبر (هاوس) بطلاً |
Koruyuculuğunu kaybediyor, ve aniden House kahraman oluyor. | Open Subtitles | تفقد حضانتها و فجأة تعتبر (هاوس) بطلاً |
Ebeveyni bir hastalık nedeniyle velayet haklarından mahrum bırakmak düpedüz ayrımcılıktır. | Open Subtitles | حضرة القاضي، حرمان أمّ من حقوق حضانتها بسبب مرض هو تمييز صارخ |
- Yargıç ortak velayet konusunda lehime karar vermiş. | Open Subtitles | -غريس)؟ ) -القاضي حكم القضية لصالحي سنتقاسم حضانتها |
Bu da, Willa'nın velayetini paylaşacak mıyız sorusunu ortaya atıyor. | Open Subtitles | إذن، هل ترغب بأن تشارك في حضانتها ؟ |