ويكيبيديا

    "حضنها" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • kucağına
        
    • kucağında
        
    Bilirsin, o benimle. Ve ben onun kucağına uzanırken. Open Subtitles وهى فى جانبى وانا فى حضنها واضع راسى عليها
    Kucak dansı için, sen onun kucağına oturuyorsun. Open Subtitles مثلا ً, للرقص على الحضن أنت من يجلس على حضنها
    Önce masasına sonra kucağına sonra ayakkabılarına sanırım İtalyan markaydı. Open Subtitles مرة فرق مكتبها مرة في حضنها ومرة على حذائها الذي بدا ايطالي الصنع
    Onun kucağında oturmayı severdi çünkü yatağında yatmanın onun için acı verici olduğunu söylerdi. TED كان يحب الجلوس البقاء في حضنها لأنه قال أنه مؤلم بالنسبة له الإستلقاء على فراشه
    kucağında, şalının altında İç Savaştan kalma bir tabanca var... seni gözünü kırpmadan öldürür. Open Subtitles هناك مسدس قديم في حضنها تحت شالها ستقتلك بمجرد أن تراك
    kucağında, şalının altında İç Savaştan kalma bir tabanca var... seni gözünü kırpmadan öldürür. Open Subtitles هناك مسدس قديم في حضنها تحت شالها ستقتلك بمجرد أن تراك
    Kocasına doğru bakar onu kucağına koyar ve der ki: Open Subtitles نظرت ناحية زوجها... ثم وضعته في حضنها... وقالت:
    En son ihtiyacı olan şey, bir sürü problemimle, kucağına düşmem olur. Open Subtitles آخر شيء تحتاجه أن أزيد المشاكل في حضنها
    Beni kucağına oturtup oynaştı mı? Evet. Open Subtitles جعلتني أجلس في حضنها و أفعل أشياء؟
    Çocuğu kucağına verdikleri zaman, rekor bir anlaşmayı geride bıraktığını, biliyor muydun? Open Subtitles لقد تخلت عن صفقة تسجيل اسطوانة غنائية... عندما القيت هذه الطفلة في حضنها, أتعرف هذا؟
    Elini kucağına koymuş ön tarafta oturan kız benim neden felç geçirmeye başladığımı merak ederken, Al'in arkada çıktığı kızla oturmasına izin verecektim. Open Subtitles أترك آل في المقعد الخلفي مع فتاته ليستمتع بها فيما الفتاة التي تورّطت معي أيّاً كانت تجلس في المـقعد الأمامي واضعة يديها في حضنها.
    Bir dakika içinde kucağına serilseydi. Open Subtitles متناثر على حضنها
    Çocuğu iğrenç kucağına aldı ve üzerine tuhaf büyülü sözler söyledi. Open Subtitles أخذت الطفل الى حضنها الخسيس... و...
    Eğer Tanrı beni insan yerine köpek olarak yaratsaydı... şu anda seninle değil onun kucağında oturuyor olurdum. Open Subtitles لو خلقني الله كلباً بدلاً من إنسان كنت سأكون في حضنها بدلاً منه
    Çaktırmadan konuyu değiştireyim seyahatlerin sırasında, hiç hosteslerin bir annenin bebeğini tüm uçuş boyunca kucağında tutmasına izin verdiklerini gördün mü? Open Subtitles فلنغيّر الموضوع قليلًا، خلال سفريّاتك هل لاحظت إن كانوا المضيفات يسمحون للأم أن تضع طفلها في حضنها طوال الرحلة؟
    Birden onu gördüm. kucağında bazı kağıtlar vardı. Open Subtitles وكانت تمسك ببعض الورق في حضنها
    hangi anne çocuğunu yanında yer varken kucağında oturtur? Open Subtitles -أيّ أمٍّ تضع طفلها في حضنها بدلًا من مقعد السّيّارة؟
    Ve bebeğini kucağında taşıyordu. TED وكانت تضم طفلها في حضنها
    Kızı, Rani, benden birkaç yaş küçüktü, kucağında ne olduğunu anlamadan bir zamanlar kendine güvenen annesi olarak bildiği kadına olanları şaşkınca izliyordu. TED إبنتها, "راني", وهي أكبر مني ببضع سنوات, جلست في حضنها, مذهولة, غير مستوعبة لما حدث لتلك المرأة الواثقة من نفسها التي كانت تعرفها ك والدتها.
    kucağında bir silahla uyuya kalmış. Open Subtitles نائمة، ومسدسٌ في حضنها

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد