Onu, tehlikeli birşeyle kesersen, kötü şans getirecektir. | Open Subtitles | سيكون حظاً سيئاً إذا قطعتها بشيء بمثل هذه الخطورة. |
Bu çin hayalet ayı boyunca, eğer bir hayalet bulursan, ay boyunca kötü şans getirir. | Open Subtitles | خلال هذا الشهر إذاوجدتشبحاً.. سيكون حظاً سيئاً لك طوال الشهر |
Yani önünüzden geçersem... ister istemez, size kötü şans getireceğimi düşünürsünüz. | Open Subtitles | لذا إذا قطعت طريقك ستفكرين .... بطريقة لا شعورية أني سوف أجلب لك حظاً سيئاً |
Damadın düğünden önce bunu görmesi uğursuzluk getirir. | Open Subtitles | يُعتبر حظاً سيئاً للعريس أن يراه قبل الزفاف. |
- Eğer bakarsanız uğursuzluk getirir. | Open Subtitles | -سيكون حظاً سيئاً إذا فعلت |
Tamam, bu kötü şanstı. | Open Subtitles | حسناً , ذالك حظاً سيئاً |
Büyük bir şanssızlıktı sanırım. | Open Subtitles | لعله كان حظاً سيئاً |
Gemilerinde ki Jonah'nın Tanrı'yı kızdırdığını ve bütün kötü şanslarını getirenin o olduğunu anladılar. | Open Subtitles | أنة عصى الله فسبب لهم حظاً سيئاً الشر كان منة و الشر كان نتيجة أفعالة |
kötü şans sana vurdu. | Open Subtitles | لقد واجهتَ في حياتك حظاً سيئاً |
- Bu kötü şans getirir. | Open Subtitles | يجلب هذا حظاً سيئاً ماذا؟ |
- Suyla kadeh kaldırmak kötü şans getirir. | Open Subtitles | - حظاً سيئاً جداً مع المياه |
O kötü şanstı. | Open Subtitles | هذا كان حظاً سيئاً |
Onunla karşılaşman bile kötü şanstı. | Open Subtitles | بل حظاً سيئاً أنّك واجهته |
Gerçekten şanssızlıktı. | Open Subtitles | - كان حظاً سيئاً |
Gemilerinde ki Jonah'nın Tanrı'yı kızdırdığını ve bütün kötü şanslarını getirenin o olduğunu anladılar. | Open Subtitles | لقد وجدوا واحداً من رجالهم و كان رفيق يونس أنة عصى الله فسبب لهم حظاً سيئاً |