Ve bolca şans. Evet, sanırım tüm şansımızı burayı bulurken harcadık. | Open Subtitles | حسنا, أعتقد أننا استخدمنا حظنا كله في الحصول على هذا المكان. |
İyimserliğimizden olsa gerek, şansımızı deneyebileceğimizi düşündük güvenli bir şirket kredisiyle. | Open Subtitles | كنا متفائلون وكنا نجرب حظنا مع قرض مباشر يتعلق بالشركات |
Bilmediğin onun ve benim kötü şansımız olduğu. | Open Subtitles | و لكن ما لا تعرفه أني أعتقد أن حظنا كان سيئاً |
şansımız hakkında son birkaç aydır kayda değer bir şeyler farkettin mi hiç? | Open Subtitles | ألم تلاحظى أى شىء حول حظنا فى الأيام القليله الماضيه ؟ |
Ne kadar şanslı olduğunu bilemezsin. Sadece albayın eline iyi kağıt geliyor. | Open Subtitles | انك لاتعرف كم حظنا ، الكولونيل يسحب أوراقا رائعة |
şansımıza zihinsel duyarlılık ve sağduyu nadiren aynı pakette gelmiş. | Open Subtitles | لحسن حظنا البراعه العقلية والحس السليم تأتي من نفس المصدر |
şansımızı kurumsal kredilerle denemek istedik. | Open Subtitles | كنا متفائلون وكنا نجرب حظنا مع قرض مباشر يتعلق بالشركات |
Kendi şansımızı yaratırız ama ne zaman bana ihtiyacın olursa yanında olacağım. | Open Subtitles | نحن نصنع حظنا. ولكن سأساعدكِ دائماً عندما تكوني بحاجة ليّ. |
şansımızı zorlamadan önce güzel giden bir olayımız vardı. | Open Subtitles | كان لدينا شيء جيد، قبل أن نبدأ بالضغط على حظنا |
şansımızı zorlamayalım, olur mu? | Open Subtitles | و ليس حقيقي. دعينا لا نتعجّل حظنا ، أتفقنا؟ |
Bizim şansımız, notu yazan kalem için bu düzensiz dağılım biçiminin eşsiz olması. | Open Subtitles | لحسن حظنا التوزيع الغير مساوي للحبر سيكون متفرداً للقلم الذي كتب المفكرة |
şansımız var ki, panterler fareler gibi üremezler. | Open Subtitles | و من حسن حظنا أن الفهود لا تتناسل مثل الأرانب |
İçkiyi versene! Paul! şansımız varmış. | Open Subtitles | اعطيني الخمر الملعون بول حظنا جيد لقد رأيت لتوي موبيرج |
Buradan kurtulduğumuz için ne kadar mutlu ve şanslı olduğumuzu hatırlattı. | Open Subtitles | أنه تذكير آخر لمدى سعادتنا و حظنا لخروجنا من هنا |
şanslı olan benim... | Open Subtitles | من حسن حظنا اللقاء بك. بل من حسن حظي أنا. |
İyi şansımıza nezaketsizce ödeme yapamayız. Karanlığı davet eder. | Open Subtitles | لا يمكننا مجازاة حسن حظنا بالكراهية فهذا قد يوقعنا بالظلام |
Anne. şansımıza inanamayacaksın. | Open Subtitles | هيه ماما أنتي لاتصدقين أن حظنا سعيد خمني ماذا وَجدتُ؟ |
Bizde bu şans varken, kesin tanktır. Tankları da var. | Open Subtitles | بالطريقه التى يسير عليها حظنا ممكن تكون دبابه |
Hatırlasana, kaç defa lastik patladığı ya da motor bozulduğu için işi geç yapmıştık ve kötü şans sanmıştık,.. | Open Subtitles | أعني، فكرّ بالمصائب التي واجهتنا ثقب في الإطار وعطل في المحرك ووصلنا إلى هدفنا متأخرين ، نظن بأنّ حظنا كان سيئاً |
Eğer olayı halka duyurma konusunda bizi engellemeye devam ederseniz ...şansımızın ne zaman döneceğini kestirmek güç olur. | Open Subtitles | وطالما استمريتم في منعنا من نشر القضية اعلامياً فلن استطيع أن اعدكم بأن حظنا سوف يتغير |
Bu bizim kara talihimiz. Gayet mutlu bir hayat sürenler var burada. | Open Subtitles | هذا ليس ذنبكم انما هو حظنا السيء |
Ama hiçbir şeyimizin kalmamış olması, bize ne kadar şanslı olduğumuzu hatırlatıyor. | Open Subtitles | لكن بطريقة ما ، فقدان كل شيء يذكرنا بمدى حظنا الموفق |
şanslıyız, garaj yolları eyalet sorumluluğunda. Bazı çocuklar arabayı çalıp gezintiye çıkmışlar. | Open Subtitles | من حظنا أن الشارع يقع تحت سلطتنا لكن بعض الأطفال سرقوا السيارة |