Belli ki torunun istekli. Neden hayır? | Open Subtitles | يبدو أن حفيدتك تريد الزواج ، فما المانع؟ |
Yok artık, senin torunun olacak yaştayım. | Open Subtitles | لا تبالغ فى قول أمى أنا صغيره بما يكفى لأكون حفيدتك |
Bay Barrington, Torununuz öyle baş belası bir tip değil, değil mi? | Open Subtitles | , أصغي , السيد بارينغتون هل حفيدتك مثيرة , صحيح ؟ |
O yaşlı mavi saçlıya öz Torununu sattığına inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق انك ستتخلين عن حفيدتك من أجل تلك السيدة ذات الشعر الأزرق |
torununun üniversite fonuna bir 50 bin dolar daha yatırdım. | Open Subtitles | لقد وضعت خمسين الف دولار اخرى في صندوق كلية حفيدتك |
General, eğer gidersek, Torununuzun gösterisine katılabilirsiniz. | Open Subtitles | سيدى الجنرال ، لو ذهبنا الآن .. فربما يمكنك حضور مسرحية حفيدتك المدرسية |
torununla vakit geçirmek istemen iyi bir şey ama bu işin doğru yolu bu mu? | Open Subtitles | من الجيّد أنّك تريدُ امضاء الوقتِ مع حفيدتك. لكن.. أهذه هي الطريقة الصحيحة لذلك؟ |
Asanı bana ver, yoksa kıymetli torunun köpekbalığı yemi olacak! | Open Subtitles | سلم الي الرمح الثلاثي وإلا فإن حفيدتك الغالي سيكون طعام للقرش |
torunun seni doğum günü partisine davet etti. Lütfen gel. | Open Subtitles | حفيدتك دعتك لحفلة عيد ميلادها, أرجوكي تعالي |
Gia torunun olursa, bende ancak o zaman gelinin olurum. | Open Subtitles | سوف أكون زوجه أبنك عندما تصبح جيا حفيدتك |
Gia torunun olursa, bende ancak o zaman gelinin olurum. | Open Subtitles | سوف أكون زوجه أبنك عندما تصبح جيا حفيدتك |
Paramı geri getir, torunun geri al. | Open Subtitles | أنت تستعيد لي مالي وبذلك تستطيع الحصول على حفيدتك. |
Doğru anlamışsam bu genç oğlunuz oluyor ve yeni kaybolan çocuk da Torununuz oluyor. | Open Subtitles | إذاً، حسبما فهمت، هذا المراهق هو ابنك، والطفلة المفقودة هي حفيدتك |
Torununuz kimsenin başaramadığını başarmak üzereydi. | Open Subtitles | اقتربت حفيدتك إلى هذا أكثر من أي شخص قبلها أو بعدها |
Ve siz beyefendi o sizin kızınız Torununuz yaşında. | Open Subtitles | وأنت، سيدى، هي كبيرة بما فيه الكفاية لتكون... حفيدتك. |
Ağzımı açarsam, yeğenlerim gelinin ile Torununu ziyaret eder. | Open Subtitles | لقد أكدت لك، أن ابناء أخي ذهبوا إلى حفيدتك الآن. |
Biliyorsun geçen gece mutfakta kemiklerine zıplayacaktım, ama Torununu almak için orada olduğumdan kendimi kötü hissettim. | Open Subtitles | تعلمي بأني كنت سأضاجعك في المطبخ الليلة الماضية ولكني شعرت بالسوء لأنّي كنت هناك لأخذ حفيدتك للخارج |
torununun da böyle hissettiğinden emin misin? | Open Subtitles | هل أنت متأكدة أن حفيدتك إجابتها هذه الإجابة أيضاً؟ |
Torununuzun o sigorta onayını postaneye götürmesi gerekiyor. | Open Subtitles | يجب على حفيدتك أن تأخذ هذا تأكيد الضمان إلى مكتب البريد. |
torununla birlikte sapık bir seks partisine mi gideceksin? | Open Subtitles | تريد ان تمارس الجنس في ناد جنسي مع حفيدتك ؟ |
20 yıl hapse girerseniz, torununuzu bir daha göremeyebilirsiniz. | Open Subtitles | فعشرون سنة في السجن، ربما لن تتمكن بعدها من رؤية حفيدتك ثانية |
Torununa tuzak kurmayı bırak ve o kaseleri de aldığın yere geri koy! | Open Subtitles | كفي عن تعذيب حفيدتك وأعيدي أواني الخلط هذه إلى المكان الذي وجدتِها فيه |
Hayır, demek istediğim, bir büyükanne olarak torununuza çok zalimce davrandınız. | Open Subtitles | لا .. أنا أتحدث عنك كجدة لقد كنت قاسية جدا مع حفيدتك |
Yanına gidip "Merhaba ben senin gelecekteki torununum" mu diyeceksin? | Open Subtitles | وتقولين: "مرحباً! أنا حفيدتك المستقبلية"! |
Torununuzla olan olaylar yüzünden çok üzgünüm. | Open Subtitles | آسف بشأن حفيدتك |
torununun saat 10'daki vaftiz törenini hatırlatmak için aradım. | Open Subtitles | فقط اتصل لأذكرك بميعاد تعميد حفيدتك الساعة العاشرة |