Çantaları hangi masanın altına koyduklarını hatırlıyorum. | Open Subtitles | أَتذكّر تحت أيّ منضدة وضع الموظفون حقائبهم |
Söyledim sana. Çantaları evde. | Open Subtitles | أخبرتك أن حقائبهم المدرسيه ماتزال هنا. |
Bu odadaki adamlar bavullarını alacaklarından emin olmadıkça... kimse Taşımacılar Sendikası'ndan kredi alamazdı. | Open Subtitles | لا أحد كان يحصل على قرض من الاتحاد إلا إذا تأكد هؤلاء من أنهم سيحصلون على حقائبهم |
Ve Fin'le birlikte bavullarını toplayıp... | Open Subtitles | وقال انه وفنلندا حزموا حقائبهم |
Havaalanında Çantalarına GPS yerleştirdiğinden beri bu üçünü izliyoruz. | Open Subtitles | وضعنا هؤلاء الثلاثة تحت المراقبة منذ أن علّمت حقائبهم في المطار |
Çantalarına bir şey yerleştirmeleri riskini göze alamam. | Open Subtitles | لن أُخاطر باحتمالية زرع اي شئ وسط حقائبهم |
caddy’si olmayan insanları tepeye taşırdım. Golf Çantalarını en tepeye taşırdım ve onlar da bana bir dolar öderlerdi. | TED | لكي انتظر اللاعبين .. واحمل حقائبهم الى الاعلى .. وكانوا يدفعون لي دولارا لقاء ذلك |
çantalarında neler olduğunu bile bilirim. | Open Subtitles | حتى أنني أعرف كيف يحملون حقائبهم اللعينة |
Çantaları evde. | Open Subtitles | حقائبهم في منزلنا |
758 sefer sayılı uçakla Denver'dan gelen yolcularımız bavullarını ikinci banttan alabilirler. | Open Subtitles | المسافرون على الرحلة 758 من (دينيفر) يمكنهم أخذ حقائبهم من صالة 2 |
758 sefer sayılı uçakla Denver'dan gelen yolcularımız bavullarını ikinci banttan alabilirler. | Open Subtitles | المسافرون على الرحلة 758 من (دينيفر) يمكنهم أخذ حقائبهم من صالة 2 |
bavullarını toplasınlar. | Open Subtitles | إنهم يحزمون حقائبهم يا (توم) |
Biz de aynı katalogları sipariş ettik ve sayfaları çevirerek kızlarla tozlu geçitlerde dolaştık ara sıra durarak sırt Çantalarına yardım edip ellerimizi onların sıcak, nemli omuzlarına koyarak papaya renkli günbatımlarına dalarak gezdik. | Open Subtitles | نحن نطلب المجلات نفسها... ... ونقلب الصفحات نتماشى في التمريرات مع الفتيات... ... ونتوقف بين الحين والاخر لنساهدهم في حقائبهم |
Çantalarına bakın. | Open Subtitles | دقّق حقائبهم. |
"Pek çoğu küçük Çantalarını bile taşıyamıyordu." | Open Subtitles | معظمهم لم يستطيعوا حتى أن يحملوا حقائبهم الصغيرة |
Testi geçemeyenler bu akşam Çantalarını toplayacaklar bu tamam ya da devam sınavı. | Open Subtitles | أولئك الذين ليس لديهم مهارة سيحزمون حقائبهم ونعم، هذا عبارة عن امتحان نجاح او فشل |
Resmini çantalarında taşıyorlar. | Open Subtitles | ويبقون صورته في حقائبهم |