Benim asıl istediğim bu yeri yakıp sigorta parasını almak. | Open Subtitles | ما أريدهُ حقاً هو حرق هذا المكان وجمع مال التأمين |
Belki de seni asıl üzen şey, bir gün onu kaybedebileceğin düşüncesidir. | Open Subtitles | ربما ما يزعجك حقاً هو التفكير في أنه يوماً ما قد تفقدينه |
Özel yaşamımızı kaybettik. Evet. Ama asıl kaybettiğimiz gizlilik fikrinin ta kendisi. | TED | لقد أضعنا الخصوصية، نعم، و لكن ما أضعناه حقاً هو فكرة الخصوصية بحد ذاتها. |
Ama esas önemli olan şey çoğaltıcınızın olup olmadığı ve varsa kaçıncı derece oldukları, hangisinin kimden beslendiği. | TED | و لكن ما يهم حقاً هو معيد التخليق الذي تملكه الآن و مستواه بين اشباهه ’ واحد يتغذى على ما قبله |
Fakat artık uygulama çağındayız, burada önemli olan işi yapmak, ürün kalitesi, hız ve veri. | TED | ولكننا الآن في عصر التنفيذ، حيث مايهم حقاً هو الأداء وجودة المنتج والسرعة والبيانات. |
gerçekte burada hakkında konuştuğum şey bir anlamda yapay yaşam yaratma deneyleri... | TED | ما أتحدث عنه حقاً هو محاولة خلق نوعٍ من الحياة المصطنعة. |
Biliyor musun, gerçekten yapmak istediğim, ...annemle alışverişe gitmek. | Open Subtitles | ما اوده حقاً هو الذهاب للتسوق مع أمي |
asıl muazzam olan is bu yerin ölçeği. | TED | مع ذلك فالمدهشُ حقاً هو حجم هذا المكان. |
asıl kaygılandıran ise; bizden o kadar çok daha yetkin makineler üreteceğiz ki bizim ve onların amaçları arasındaki en küçük bir fark, bizi ortadan kaldırabilecek. | TED | المقلق حقاً هو أننا نبني آليات أكثر كفاءة مما نحن عليه وأن أقل اختلاف بين أهدافها وأهدافنا يمكن أن يدمرنا. |
asıl önemli olan şey kendimizi ıstıraptan kurtarmamız. | TED | الشيء المهم حقاً هو تحرير أنفسنا من المعاناة. |
Aslında beni asıl korkutan, başka bir erkeğe açılmak,... | Open Subtitles | رغم أنه ما يفزعني حقاً هو.. فكرة تبادل المشاعر مع رجلٌ آخر، أي رجل |
asıl öğrenmek istediği atı satıp satmayacağı. | Open Subtitles | ما يرغب في معرفته حقاً هو ما إذا كان سيبيع الحصان |
asıl bulmamız gereken arabanın hidroliğinin nasıl çalıştığı. | Open Subtitles | ما علينا فعله حقاً هو معرفة كيف رافع هيدروليك السيارة تم تفعيله |
Ama asıl koleksiyonum,resme çakılmış hayatlardır. | Open Subtitles | ما أجمعه حقاً هو الأرواح المرسومة على اللوح |
- Her şeyi kontrol ettim. asıl korkutucu olan ise vicodin içmememe rağmen fısıltılar duyuyorum. | Open Subtitles | ما يخيفني حقاً هو سماعي للهمس بينما لا أتعاطى الفايكودين |
Fakat asıl olağandışı olan şey bu tepetaklak yıldırım bizlerin eseri. | Open Subtitles | لكن ما هو استثنائيٌ حقاً هو أن هذا البرق المقلوب نحن سبّبناه. |
asıl istediği şey para ve ben de kendisini ikna edebilirim. | Open Subtitles | ما تريده حقاً هو المال أعتقد يمكنني إقناعها للتراجع |
Yani asıl sorulması gereken soru şu, ...ben kendimi nasıl mahvedebilirim? | Open Subtitles | أعني، ما نسأله هنا حقاً هو كيف أدمّر نفسي؟ |
Kariyerine yoğunlaşmış olabilir... ama esas dediği şey şu: "Benden uzak dur." | Open Subtitles | وربما تكرس نفسها لمهنتها لكن ما تقوله حقاً هو . اغرب عن وجهي حالاً |
Pekala, esas hayret verici olan, şuradaki damarı nasıl aşındırmış hatta sızmasını sağlamış. | Open Subtitles | حسناً , ما يُقلق حقاً هو أنه يُضعف الوعاء الدموي هنا. وفى الحقيقة .. تسرٌب |