ويكيبيديا

    "حقاً هو" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • asıl
        
    • esas
        
    • önemli olan
        
    • gerçekte
        
    • gerçekten yapmak
        
    Benim asıl istediğim bu yeri yakıp sigorta parasını almak. Open Subtitles ما أريدهُ حقاً هو حرق هذا المكان وجمع مال التأمين
    Belki de seni asıl üzen şey, bir gün onu kaybedebileceğin düşüncesidir. Open Subtitles ربما ما يزعجك حقاً هو التفكير في أنه يوماً ما قد تفقدينه
    Özel yaşamımızı kaybettik. Evet. Ama asıl kaybettiğimiz gizlilik fikrinin ta kendisi. TED لقد أضعنا الخصوصية، نعم، و لكن ما أضعناه حقاً هو فكرة الخصوصية بحد ذاتها.
    Ama esas önemli olan şey çoğaltıcınızın olup olmadığı ve varsa kaçıncı derece oldukları, hangisinin kimden beslendiği. TED و لكن ما يهم حقاً هو معيد التخليق الذي تملكه الآن و مستواه بين اشباهه ’ واحد يتغذى على ما قبله
    Fakat artık uygulama çağındayız, burada önemli olan işi yapmak, ürün kalitesi, hız ve veri. TED ولكننا الآن في عصر التنفيذ، حيث مايهم حقاً هو الأداء وجودة المنتج والسرعة والبيانات.
    gerçekte burada hakkında konuştuğum şey bir anlamda yapay yaşam yaratma deneyleri... TED ما أتحدث عنه حقاً هو محاولة خلق نوعٍ من الحياة المصطنعة.
    Biliyor musun, gerçekten yapmak istediğim, ...annemle alışverişe gitmek. Open Subtitles ما اوده حقاً هو الذهاب للتسوق مع أمي
    asıl muazzam olan is bu yerin ölçeği. TED مع ذلك فالمدهشُ حقاً هو حجم هذا المكان.
    asıl kaygılandıran ise; bizden o kadar çok daha yetkin makineler üreteceğiz ki bizim ve onların amaçları arasındaki en küçük bir fark, bizi ortadan kaldırabilecek. TED المقلق حقاً هو أننا نبني آليات أكثر كفاءة مما نحن عليه وأن أقل اختلاف بين أهدافها وأهدافنا يمكن أن يدمرنا.
    asıl önemli olan şey kendimizi ıstıraptan kurtarmamız. TED الشيء المهم حقاً هو تحرير أنفسنا من المعاناة.
    Aslında beni asıl korkutan, başka bir erkeğe açılmak,... Open Subtitles رغم أنه ما يفزعني حقاً هو.. فكرة تبادل المشاعر مع رجلٌ آخر، أي رجل
    asıl öğrenmek istediği atı satıp satmayacağı. Open Subtitles ما يرغب في معرفته حقاً هو ما إذا كان سيبيع الحصان
    asıl bulmamız gereken arabanın hidroliğinin nasıl çalıştığı. Open Subtitles ما علينا فعله حقاً هو معرفة كيف رافع هيدروليك السيارة تم تفعيله
    Ama asıl koleksiyonum,resme çakılmış hayatlardır. Open Subtitles ما أجمعه حقاً هو الأرواح المرسومة على اللوح
    - Her şeyi kontrol ettim. asıl korkutucu olan ise vicodin içmememe rağmen fısıltılar duyuyorum. Open Subtitles ما يخيفني حقاً هو سماعي للهمس بينما لا أتعاطى الفايكودين
    Fakat asıl olağandışı olan şey bu tepetaklak yıldırım bizlerin eseri. Open Subtitles لكن ما هو استثنائيٌ حقاً هو أن هذا البرق المقلوب نحن سبّبناه.
    asıl istediği şey para ve ben de kendisini ikna edebilirim. Open Subtitles ما تريده حقاً هو المال أعتقد يمكنني إقناعها للتراجع
    Yani asıl sorulması gereken soru şu, ...ben kendimi nasıl mahvedebilirim? Open Subtitles أعني، ما نسأله هنا حقاً هو كيف أدمّر نفسي؟
    Kariyerine yoğunlaşmış olabilir... ama esas dediği şey şu: "Benden uzak dur." Open Subtitles وربما تكرس نفسها لمهنتها لكن ما تقوله حقاً هو . اغرب عن وجهي حالاً
    Pekala, esas hayret verici olan, şuradaki damarı nasıl aşındırmış hatta sızmasını sağlamış. Open Subtitles حسناً , ما يُقلق حقاً هو أنه يُضعف الوعاء الدموي هنا. وفى الحقيقة .. تسرٌب

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد