Oğluma söz verdim ve gerçekten onu kırmak istemiyorum. | Open Subtitles | وعدت ابني، وأنا حقا لا أريد أن أخيب ظنه. |
Zenci şakaları duymak istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد ان اسمع النكات السخيفة عن العنصرية , حقا لا أريد سماع هذا |
Cehenneme gitmek istemiyorum, ama tabiatım ile savaşamam. | Open Subtitles | انظر، حقا لا أريد الذهاب إلى الجحيم ولكنني لا أستطيع مقاومة نفسي |
Bu sefer muhakeme yapmak istemiyorum. | Open Subtitles | أنا حقا لا أريد أن أتدخل وأهدئ هذا الوضع |
Şu an seninle konuşmak istemiyorum, Paul. | Open Subtitles | أنا حقا لا أريد الكلام معك الآن، بول ليس الآن |
Gerçekten bunu hakkında konuşmak istemiyorum Billy. | Open Subtitles | أنا حقا لا أريد أن اتكلم حول هذا الموضوع , بيلي |
Çok fazla insanın arasında olmak veya çok konuşmak istemiyorum. | Open Subtitles | أنا حقا لا أريد أن أكون قريبة من العديد من الأشخاص أو أتحدث كثيرا. |
Dediğim gibi, istemiyorum zaten. Bana bir iyilik yap. | Open Subtitles | مهما سوف تكون النتيجة , لا يهم لقد أخبرتك سابقا , أنا حقا لا أريد الوظيفة |
Ama aramadım. Şimdiden aramıza girdi bile. Ben de bunu istemiyorum. | Open Subtitles | كما ترى هذا الذي يحدث بيننا الأن , و أنا حقا لا أريد خسارتك كصديق هذا لن يحدث |
Kardeşim hakkında konuşmak istemiyorum. | Open Subtitles | كانت على متن الطائرة؟ تعلمين، حقا لا أريد التحدث عن أختي. |
Bir kazmaya sap olamayacağımı söylediğin günde yemeği fazla kaçırmanı istemiyorum. | Open Subtitles | حقا, لا أريد لك ان تأكل وجبه دسمه في اليوم الذي قلت لي أني أنا لن اصل إلى أي شيء. |
Bir kazmaya sap olamayacağımı söylediğin günde yemeği fazla kaçırmanı istemiyorum. | Open Subtitles | لا, ابي. حقا, لا أريد لك ان تأكل وجبه دسمه في اليوم الذي قلت لي أني أنا لن اصل إلى أي شيء. |
Tekrar bir bebek değiştirme fiyaskosu yaşamak istemiyorum. | Open Subtitles | أنا حقا لا أريد لإعادة النظر بكارثة اغضابها. |
Evet, emanet bende ama bugün gerçekten kimseyi öldürmek zorunda kalmak istemiyorum. | Open Subtitles | نعم، لقد حصلت على قطعة، ولكن أنا حقا لا أريد أن أن تقتل أحدا اليوم. |
Ayrıca Toby'nin işini riske atmak istemiyorum. | Open Subtitles | إضافة إلى ذلك، أنا حقا لا أريد المخاطرة في وظيفة توبي |
Mahcup olmuş gibi gülümsemen utanmış gibi göz devirmen seni öpme isteği uyandırıyor ve şimdi gerçekten kimseyi öpmek istemek istemiyorum, tamam mı? | Open Subtitles | أنت تتبسم وكأنك خجلان وتنظر لأسفل كأنك محرج وهذا يجعلني أرغب في تقبيلك وأنا حقا لا أريد تقبيل أي أحد الآن فهمت؟ |
Darby, tekrar uyarmak istemiyorum. | Open Subtitles | داربي، أنا حقا لا أريد أن أطلب منكم مرة أخرى. |
Dinle, bu konuda konusmak istemiyorum. | Open Subtitles | اسمع، أنا حقا لا أريد التكلم في هذا الموضوع |
Ama bildiğim şey yakın zamanda öldürülücek olmam, ve en eski arkadaşıma kızgın olarak ölüp gitmek istemiyorum. | Open Subtitles | أنا أعرف فقط أننى سأُقتل قريباً و أنا حقا لا أريد أن أموت و أنا غاضب من صديقتى الأقدم |
İstemiyorum, gerçekten, teşekkür ederim. | Open Subtitles | لدينا كل الألوان الجميلة - حقا لا أريد , شكرا لك - |