Alden Kasabasının dışında bir araziye atarken seni gördüğünü iddia ediyor. | Open Subtitles | يدَّعي أنهُ شاهدكَ ترمي جُثَة (تيبيتس) في حقلٍ خارِج مدينَة (آلدِن) |
Danville'deki bir araziye gömmüştü. İki haftada bulabildim. | Open Subtitles | دفنه في حقلٍ في (دانفيل)، واستغرقتُ أسبوعين حتى وجدته. |
Daha sonra, geçen Mart ayın da, bir tarlada oynayan bir kaç küçük kız... | Open Subtitles | وبعد ذلك فى مارس الماضى كانت تلعب بعض الفتيات فى حقلٍ ما |
Bombalarla dolu bir tarlada sekiyorsun ve onların papatya olduğunu zannediyorsun. | Open Subtitles | أنتِ تتقافزين في حقلٍ ملؤه القنابل وتظنين أنها أزهار الأقحوان |
Yalnız başıma büyük ve geniş bir tarlaya giderdim ya da ormanın en sık ve en derin noktasına dalardım ve başımı kaldırıp göklere, yukarılara o güzel ve mavi gökyüzünün sonsuzluğuna bakar ve okuyacağım duayı içimde hissederdim. | Open Subtitles | سأذهب الى وسط حقلٍ شاسع وحدي او داخل اعماق الغابة |
Şimdi de Jellystone kütüklerle dolu bir tarlaya dönüşecek. | Open Subtitles | و الآن سيكون "جيلي ستون" مجرّد حقلٍ كبير من قرم الأشجار |
Üç inçlik bir disk içerisinde yüz milyar manyetik alan çizgisi var. | TED | مائة مليار خطّ حقلٍ مغناطيسيٍّ في هذا القرص ذو قطر الثلاثة إنشات. |
Danville'deki bir araziye gömmüştü. İki haftada bulabildim. | Open Subtitles | دفنه في حقلٍ في (دانفيل)، واستغرقتُ أسبوعين حتى وجدته. |
Bir gün Rionegro'da bir tarlada Galeano ve Moncada için çalışan bir çiftçi definenin birini buluyor. | Open Subtitles | (وفي يومًا ما في حقلٍ بـ (ريونيغرو (مزارعٌ يعمل لـ (غاليانو و (مونكادا) وجد إحداها |
O bölgede güçlü bir manyetik alan yaratmalısınız ya da Thomas harekete geçmeden önce uranyumu santralden çıkarmalısınız. | Open Subtitles | عليكم خلقُ حقلٍ إلكترومغناطيسيّ قويّ في الموقع أو نقل اليورانيوم من المحطّة قبل أن يتمكّن من القيام بعمل |
İçerisinde güçlü manyetik alan oluşturabilen iyon motoru barındırıyor. | Open Subtitles | {\pos(190,220)}لدينا مختبر في "كامب بندلتون" فيه محرّكٌ حديديّ يمكنه توليد حقلٍ مغناطيسيّ يا سيّدي |