mısır tarlası ektiğinde, yaşayan ve ölenleri siz seçiyorsunuz. | TED | فعندما تقوم بزراعة حقل ذرة فأنت تقوم هنا بتحديد النباتات التي تنمو و التي تذبل |
Burası 9 ay önce mısır tarlası olarak kullanılıyordu ve Ruanda hükumeti ile birlikte orayı düzledik ve birkaç hafta içerisinde bu merkezi inşa ettik. | TED | هذا في الواقع كان حقل ذرة قبل تسعة أشهر وبمساعدة الحكومة الرواندية قمنا بتسوية المركز وبنائه في غضون بضعة أسابيع |
Belki bir mısır tarlası için evet, ama olay duruşma salonunda gerçekleşti. | Open Subtitles | نعم ، ربما فى حقل ذرة ، لكن هذه الحادثة فى قاعة المحكمة |
Hiç bir mısır tarlasında çıplakken geri geri koştun mu? | Open Subtitles | هل خلعت ملابسك من قبل وجريت بالعكس خلال حقل ذرة |
Dev mısır tarlalarına benziyor. Koskocaman bir şey bu. | Open Subtitles | إنه مثل حقل ذرة شاسع إنه ضخم بالأسفل هنا |
Çünkü dünya dışı bir kaya parçasının basit bir mısır tarlasına düşeceğini sanmıyorum. | Open Subtitles | لأني أؤكد لك أن حجراً سماوياً لن يظهر في حقل ذرة. |
Burası daha mısır tarlasıyken o taşın oyuluşunu izlemiştim. | Open Subtitles | لقد شاهدتهم يضعونه هناك عندما .كان هذا المكان مجرد حقل ذرة |
Her yerinde fıskiyeler olan bir mısır tarlası vardı. | Open Subtitles | كان هناك حقل ذرة يروى بالرش في كامل الطابق |
İki tarafında da orman ya da mısır tarlası vardır. Bir de gökyüzü ve yıldızlar. | Open Subtitles | الغابات أو حقل ذرة على أي جانب أنت مع النجوم في |
Buraya taşınmadan önce, komşumuzun mısır tarlası vardı. | Open Subtitles | قبل أن ننتقل هنا, كان لجيراننا حقل ذرة |
İsa gibi bir mısır tarlası mısır yedim. | Open Subtitles | افضل امتلاك حقل ذرة بدلاً من هذا |
Marshall, Lily'i onurlandırmalısın bu sefer teslimatçı bir kız bulmalısın ve onu mısır tarlası gibi sürmelisin. | Open Subtitles | ولذا يا (مارشال) ، لتكريم ذكري (ليلي) يجب أن تجد فتاة التسليم كبيرة الصدر وتحرثها كما لو كانت حقل ذرة |
mısır tarlası üzerinde 328 insanımı kaybettim. | Open Subtitles | لقدخسرت328رجل ... في حقل ذرة ... |
İlk önce salıncakta sallanıyordum, sonra kendimi mısır tarlasında buldum. | Open Subtitles | للحظة أنا أتأرجح على المرجيحة وفي لحظة أنا في وسط حقل ذرة |
Baba, mısır tarlasında süper güçlü bir çocuk bulduğunuzda tehlikeli olabilirim diye benden vazgeçmediniz. | Open Subtitles | أبي عندما وجدت وأمي فتى خارقاً في حقل ذرة لم تيأسا من وضعي لمجرد أنه أمكن أن أكون خطيراً |
Bir keresinde bakıcım tarafından kaçırıldım mısır tarlasında kovalandım ve havuza düştüm... | Open Subtitles | لقد تم اختطافى من مربيتى الجرى بداخل حقل ذرة والوقوع فى حوض السباحة |
Cesedi gübre yığınlarının arasında parçalandıktan sonra hafta sonuna kadar DNA'sı, Kansas'taki bütün mısır tarlalarına yayılacaktır. | Open Subtitles | بعد نشر الجسم في إمدادات المخصب بحلول نهاية الإسبوع حمضها النووي سينشر (في كل حقل ذرة في (كانساس |
Kanada'nın uçsuz bucaksız mısır tarlalarına ulaştık. | Open Subtitles | وصلنا لأكبر حقل ذرة في (كندا) |
Ve bir rap yıldızıyla mısır tarlasına inmemiz ve tek parça oluşumuz oldukça büyüleyiciydi, değil mi? | Open Subtitles | وسقوط طائرة في حقل ذرة برفقة نجم غناء الراب وبدون أي إصابات... ذلك سحري جداً، أليس كذلك؟ |
mısır tarlasına domates ekilir mi? | Open Subtitles | أزراع طمام في حقل ذرة ؟ |
Burası bir mısır tarlasıyken onu koydukları günü hatırlıyorum. | Open Subtitles | لقد شاهدتهم يضعونه هناك عندما كان هذا المكان مجرد حقل ذرة. |