eşcinsel hakları mahkeme salonlarında değil, insanların kalpleri ve fikirlerinde kazanılabilir. | TED | لا يمكن تحقيق حقوق المثليين في قاعات المحاكم، ولكن في قلوب وعقول الناس. |
eşcinsel hakları en çok önem verdiğim konu bu beni güzide iş arkadaşlarım arasında oldukça tutulmaz yapsa da. | Open Subtitles | حقوق المثليين كان أكبر مشاكلي، بالرغم من أن الأمر يجعلني غير محبوب تماماً بين زملائي المميزين. |
eşcinsel hakları evlilik hakkından ibaret değil ve yoksunluk içerisinde çok kötü koşullarda yaşayan milyonlar için haysiyet çok uzak. | TED | حقوق المثليين ليست في الأساس هي حق الزواج و بالنسبة للملايين الذين يعيشون في أماكن يشوبها عدم التقبل و من غير مصادر متاحة فإن الكرامة تظل حلمًا |
Asya, Afrika ve Güney Amerika'dan 15 ülke seçtik, Batı'nın dışında ve LGBT hakları açısından değişken yerler olsun istedik. | TED | قمنا باختيار 15 بلدا من آسيا وأفريقيا وأمريكا الجنوبية، بلاد من خارج الغرب والتي تتسم بتنوع من حيث حقوق المثليين. |
Diğerleri cinsel kimliklerinden dolayı polis tarafından sürekli hedef alınan ve kendilerini büyük öneme sahip LGBT hakları hareketlerinde en ön sırada bulan "sokak kraliçeleri" olarak adlandırılan gruptu. | TED | وكان غيرهم المُسمى "ستريت كوينز"، الذين تستهدفهم الشرطة أحيانًا لتعبيراتهم الجندرية ويجدون أنفسهم في الطليعة لفعاليات مؤثرة في حركة حقوق المثليين. |
Stonewall'dan sonra eşcinsel özgürlükçü gruplar ülkenin her köşesine yayıldılar ve bu şekilde bildiğimiz modern eşcinsel hakları hareketi başlamış oldu. | TED | بعد حدوث "ستونوال" تكاثرت مجموعات الدفاع عن حقوق المثليين بالبلد. و بدأت الحركة لتصل لما نحن عليه اليوم |
Bana, 1969'da bir gece, bir grup zenci ve latin travestinin, Manhattan'da, Stonewall Han isimli bir eşcincel barında, polisle çatıştığını bunun, modern eşcinsel hakları hareketini | TED | أخبرني أنه في ليلة من سنة 1969 قام جمع من الشباب السود ومتنكرون لاتينيون بزي نساء بصد الشرطة في حانة للمثليين بمنهاتن تسمى نُزِل ستونوول. وكيف أن ذلك أشعل شرارة حركة حقوق المثليين الحديثة. |