ويكيبيديا

    "حقيبة مليئة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • çanta dolusu
        
    • dolu çantayla
        
    • dolu bir çanta
        
    • dolu çantayı
        
    • olan bir çanat
        
    Yani kurbanımız dükkandan bir çanta dolusu parayla çıkmış. Open Subtitles إذاً ضحيتنا ينطلق من المخزن و بحوزته حقيبة مليئة بالمال
    Şimdi sana bir çanta dolusu para vereceğim, tabi ki nakit. Open Subtitles الآن سأعطيك حقيبة مليئة بالمال، ونقداً بالطبع.
    Bana garip diyin ama bir çanta dolusu araba teybi ile gelmediğiniz belli. Open Subtitles اعتبرني صينياً , لا أعتقد أنه لديك حقيبة مليئة بأجهزة المذياع
    ...Batı Yakası'ndan biri ,Jamaikalılara ait kafalarla dolu çantayla gezerse.. Open Subtitles إتّضح أنّه قتل مع حقيبة مليئة بالرؤوس الجامايكيّة، فإنّ الجانبين سيدخلان بحرب.
    Hani şu bomba dolu çantayla yanıma oturttuğunuz iyiliksever, yaşlı adam. Open Subtitles تعرفين العجوز اللطيف الذي جلس بجواري مع حقيبة مليئة بالمتفجرات؟
    Kendi seçimleri olduğunu söylerler ama bir çocuğa şeker dolu bir çanta verirsen onu alır. Open Subtitles سيقولان بأنه كان خيارهما لكن اعرض على طفل حقيبة مليئة بالحلوى و سيأخذها
    Eğer şu an para dolu çantayı getirirsem ne olacak? Open Subtitles ماذا إذا قدمت لك حقيبة مليئة بالمال الآن؟
    Onlar içinde ufak elmaslar olan bir çanat gibiydiler. Open Subtitles كانت مثل حقيبة مليئة بالماسات الصغيرة
    Böyle bir adama öylece bir çanta dolusu parayı verip,.. Open Subtitles لا يمكنكِ إعطاء حقيبة مليئة بالنقود لرجل كهذا
    Yani bir çanta dolusu hiçbir şeyi hiçbir yere götürüyorsunuz. Open Subtitles إذا, تحملون حقيبة مليئة بلا شىء إلى لا مكان
    Yani, Harlan'dan gidersem, bana bir çanta dolusu para vereceksin. Open Subtitles إذاَ أترك " هارلن " تعطيني حقيبة مليئة بالمال ؟
    Sonra da bir çanta dolusu seks oyuncağı çıkardı. Open Subtitles وعندها هو القى حقيبة مليئة بالألعاب الجنسية
    Carlos hem bir çanta dolusu Grizzlies ürünü alacak hem de bir ünlüyle fotoğraf çektirecek. Open Subtitles كارلوس سوف يحصل على حقيبة مليئة بالحماقات من الجريزلز و صورة تذكارية مع المشاهير
    Çünkü normal insanlar bir çanta dolusu para taşımaz. Open Subtitles لأنّ الناس العاديين لا يحملون حقيبة مليئة بالمال، اتفقنا؟
    - Ne? Bugün New York'a çanta dolusu nakitle geldin. Open Subtitles لقد أنتقلتِ للتو إلى نيويورك مع حقيبة مليئة بالاموال
    Birleşik Devletler'e, elinizde para dolu çantayla üzeriniz aranmadan eliniz kolunuzu sallayarak giremezsiniz. Open Subtitles وهى انك لا تستطيع ان تمشي خارج حدود الولايات المتحدة مع حقيبة مليئة بالنقود بدون ان تسمع كلمة " قف للتفتيش "
    Doğru, sonra farkeder ki Batı Yakası'ndan biri, Jamaikalılara ait kafalarla dolu çantayla gezerse iki taraf da savaşa gider. Open Subtitles صحيح، هو يُدرك لو أنّ فرداً، بعصابة المنطقة الغربيّة إتّضح أنّه قتل مع حقيبة مليئة بالرؤوس الجامايكيّة، فإنّ الجانبين سيدخلان بحرب.
    Yanında para dolu çantayla dolaşan Rockwell'in arkadaşının peşine takıldık. Open Subtitles -نتتبّع صديق (روكويل) مع حقيبة مليئة بالمال
    İç çamaşırlarıyla dolu bir çanta hazırlayıp hafta sonu için evden ayrıldın. Evet, ben-- Open Subtitles لقد أخذت حقيبة مليئة بالثياب المثيرة وذهبت لقضاء عطلتكِ
    Sonra birden bire içi para dolu bir çanta istedi. Open Subtitles انه لا يمكن رشوتهم، ثم من فراغ، يريد حقيبة مليئة بالنقود سخيف.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد