çantamı kaybettiniz ve içinde 2 karatlık elmas yüzük var! | Open Subtitles | لقد أضعتم حقيبتى و بداخلها خاتم ماسى عيار 2 قيراط |
Acele et, ben çantamı alırken sen battaniye getir. | Open Subtitles | اسرع واحضر البطاطين, ريثما احضر حقيبتى من هناك |
Hayır , o bir kilit .. böylece başka insanlar çantamı açamazlar. | Open Subtitles | لا, إنه قفل و لذلك أشخاص غيرى لا يستطيعون فتح حقيبتى |
Kendi çantam zannettim, ama aslında para çantasıymış. | Open Subtitles | لقد وضعت لعبة فيفى داخلها ظنا منى أنها حقيبتى ولكنها فعلا كانت حقيبة المال |
çantamda kâğıtları var. Getireyim, kendiniz bakın. | Open Subtitles | اسمع, جميع الأوراق فى حقيبتى سأحضرهم و انظر اليهم بنفسك |
Havaalanında tuvalette üstümü değiştirdim ve onun eşyalarını Çantama koydum. | Open Subtitles | لقد غيرت ملابسى فى المطار ووضعت أشياءها فى حقيبتى |
çantamın içeride olduğundan eminim ve fırın da açık kalmış olabilir. | Open Subtitles | ،لأننى متأكدة أن حقيبتى بالداخل وربما أكون قد تركت الفرن مفتوحاً |
çantamı alan sorumsuz bir salak yüzünden ekmeğim San Francisco'da kaldı! | Open Subtitles | لكن لوجود بعض الحمقى أحد المتهوريين السذج أخذ حقيبتى لقد فقدت الخبز فى سان فرانسسكو |
Ya eğer çantamı unutmamış ve Michael'ın o binaya girdiğini görmemiş olsaydım? | Open Subtitles | ماذا لو لم أنسى حقيبتى أو أرى مايكل يدخل ذلك المبنى فى ذلك اليوم؟ |
çantamı kurcalamışsın gibi. | Open Subtitles | مباراه الليله أعتقد أنك فتحت حقيبتى , بيــن |
Benim için getirebilir misin? Ben de çantamı alayım. | Open Subtitles | هل يمكنك احضاره لى,يجب على احضار حقيبتى. |
çantamı orda bıraktım. İşe gitmem gerekiyor. | Open Subtitles | . تركت حقيبتى هناك . أحتاج الذهاب الى العمل |
çantam geldi mi diye aşağı indim, ama gelmemiş. | Open Subtitles | ذهبت لطابق السفلى للرؤية إذا كان لديهم حقيبتى ، لكن لم أجدها |
Küçük sırt çantam yuvarlanıp kopya kağıdını sıranın altına mı koydu? | Open Subtitles | هل تنقلت حقيبتى لوحدها وزرعت اللفافة أسفل درجك ؟ |
Bu benim çantam. Elmas broşum içinde. | Open Subtitles | هذة حقيبتى خاتمى الثمين بداخلها |
çantamda gördün herhalde. çantamın nerede olduğunu bilmiyorum. | Open Subtitles | يجب أن تكونى قد رأيتينه على حقيبتى ، لا أعرف أين هى |
Benim öteki çantamda. O geceden beri kullanmadım. | Open Subtitles | انهم فى حقيبتى الأخرى فى المنزل, انا لم استخدمها منذ تلك الليلة |
Ben New York'da yaşıyorum. Kimse Çantama dokunamaz. | Open Subtitles | أنا من سكان نيويورك ولا أسمح لأحد بلمس حقيبتى |
- Çantamdan yeşil şişeyi getirir misin? | Open Subtitles | يمكن أن تجلبى لى القرورة الخضراء من حقيبتى |
Çantamdaki parayı al ama lütfen, beni rahat bırak. | Open Subtitles | خــ .. خذ النقود من حقيبتى لكن من فضلك دعنى وحدى |
Bunu Paris'ten aldım. En sevdiğim çantamdı. | Open Subtitles | لقد اشتريتها من باريس إنها حقيبتى المفضلة |
Kapıcı sizi içeri alacak. Herhangi bir yere koyun. valizimi almayı unutmayın. | Open Subtitles | ضعوهم فى اى مكان هناك, وارجوكم الاّ تنسوا حقيبتى |
"Cüzdanımı ofisinde bırakmış olmalıyım. Gidip getirir misin?" | Open Subtitles | لابد أننى تركت حقيبتى فى مكتبك هلا أحضرتها من آجلى |
Karını istiyorsan Bavulumu bulmalısın. | Open Subtitles | بما أنك تريد إستعادة زوجتك عليك الحصول على حقيبتى |
- çantamı getirin. - Nereye gidiyorsunuz? | Open Subtitles | احصل على حقيبتى الى اين ستذهب ؟ |