Yorgun ve usanmış olduğun gerçeğini umursamadan tırmanmaya çalışıyorsun. | Open Subtitles | وأنت تُكافح، متجاهلاً حقيقة أنك مُتعب ومنهك. |
Senin büyük bir Amerikan gazetesinde boks muhabiri olduğun gerçeğini ve birkaç hafta önceye kadar Bob Satterfield'in kim olduğunu bilmediğini söylemiyorum bile. | Open Subtitles | ناهيك عن حقيقة أنك مراسل صحفي مختص بالملاكمة في صحيفية يومية أمريكية و لبضعة أسابيع سابقة لم تكن تعرف من هو بوب ساترفيلد |
Ama hala beni istiyor olman beni kendim için çok iyi hissettirdi. | Open Subtitles | ولكن حقيقة أنك لا تزال تريدني تجعلني أشعر بشعور جيد حيال نفسي |
Neyin daha kötü olduğuna karar veremedim, ...Zoom'un çetesinin bir parçası olman mı yoksa bu samuray terk saçlar mı. | Open Subtitles | أنا لست متأكدا ما هو أسوأ من ذلك، حقيقة أنك جزء من عصابة التكبير، و أو أن الوضع الساموراي غريب |
O da gerçek bir çift serseriyle sıkışıp kalmış olduğun gerçeği. | Open Subtitles | هى حقيقة أنك ملتصق فى مكانك مع اثنين كمواتير الدراجات |
Aile ağacındaki tek meyve olduğun gerçeği canını sıkıyor. | Open Subtitles | حقيقة أنك الفاكهة الوحيدة على شجرة عائلتك تؤثر بك |
Size nasıl hitap edersem edeyim, Birleşik Devletler Başkanı olduğunuz gerçeğini değiştirmeyecektir. | Open Subtitles | مهما كان اللقب الذي ساناديك به فهذا لن يغير حقيقة أنك رئيس الولايات المتحدة |
O kimyasallara erişim izni olan birkaç kişiden biri olduğun gerçeğinden bahsediyoruz. | Open Subtitles | نتكلم عن حقيقة أنك واحدٌ من قلة من الناس الذين لديهم تصريح للمواد الكيميائية |
Evet, seni yakaladıktan sonra. Bu senin yalan söylediğin gerçeğini değiştirmez. | Open Subtitles | نعم, بعدما اكتشفت أمرك لا يغير هذا من حقيقة أنك كذبت |
Bak, senin bir başka gezegenden gelen bir uzaylı olduğun gerçeğini, bir nefeslik mesafede saklamak zorunda olduğum için üzgünüm! | Open Subtitles | لحفاظي على سر شخص آخر... انظر، أنا آسفة لأن يتوجب عليّ ...أن أستغرق وقت للتنفس من أجل إخفاء حقيقة أنك... |
Ölmüş olması, onunla yatmış olduğun gerçeğini değiştirmez. | Open Subtitles | حقيقة أنها ميته لا تغير حقيقة أنك نمت معها |
Onu korumakta başarısız olduğun gerçeğini kabullenmek istemiyor musun? | Open Subtitles | أنت لا تريد تقبل حقيقة أنك فشلت فى حمايتها؟ |
Bence bütün bu davanın başında sen olduğun gerçeğini saklamak için yalan söyledin. | Open Subtitles | أعتقد أنك كنت تحاول إخفاء حقيقة أنك وراء هذه القضية منذ البداية |
Önemsediğin bir şeyin peşinden gitmek için yeterince cesur olman gerçeğinden gurur duyarım. | Open Subtitles | سأكون فخوراً حيال حقيقة أنك كنت شجاعاً بما يكفي لتسعي خلف شئ يهمك |
Oğlun için savaşıyor olman gerçekten kullanabileceğimiz bir şey. | Open Subtitles | حقيقة أنك كنت تناضلين من أجل ابنك شيء يمكننا استغلاله |
Bir devrin kapanışı kutlaması için burada olman bile yeter. | Open Subtitles | حقيقة أنك هنا لأجل الاحتفال بإنتهاء عصر ذلك يكفي |
Bir dolandırıcı sürtüğü kadar sarhoş olduğun gerçeği uluslararası bir olaya sebep olduğun gerçeğinin önüne geçmiyor. | Open Subtitles | حقيقة أنك ثمل مثل عاهرة سافلة لا يتغلب علي حقيقة أنك كدت تتسبب في حادثة دولية |
Rufus Humphrey'e âşık olduğun gerçeği hakkında ne yapacaksın? | Open Subtitles | ماذا ستفعلين بشأن حقيقة أنك مغرمة بـ (روفوس همفري)؟ |
Edeceğin şey senin John Wilkes Booth'un torunu olduğun gerçeği mi? | Open Subtitles | أهي حقيقة أنك سليل عائلة (جون ويلكس بوث)؟ |
İçinde bulunduğunuz durumu çok iyi anlıyor olsak da sadece atanmış varis olduğunuz için Başkan olduğunuz gerçeğini göz ardı etmem mümkün değil. | Open Subtitles | بنفس القدر الذي نقدّر فيه منصبك أنا لا يمكنني اجتزاء حقيقة أنك الرئيس ببساطة لأنك كنت من الناجين الباقين على قيد الحياة |
İçinde bulunduğunuz durumu çok iyi anlıyor olsak da sadece atanmış varis olduğunuz için Başkan olduğunuz gerçeğini göz ardı etmem mümkün değil. | Open Subtitles | بنفس القدر الذي نقدّر فيه منصبك أنا لا يمكنني اجتزاء حقيقة أنك الرئيس ببساطة لأنك كنت من الناجين الباقين على قيد الحياة |
Vampir olduğun gerçeğinden konuşacak mıyız? | Open Subtitles | هل سنقوم بالتحدث عن حقيقة أنك مصاص دماء ؟ |
Ama bu, kendini acındırmak için yalan söylediğin gerçeğini değiştirmez. | Open Subtitles | ولكن هذا لا يغيّر حقيقة أنك كذبت عليّ لاستدرار عطفي |
Sizin solak olduğunuz gerçeği bize zarar vermez. | Open Subtitles | يعني كل شيء حقيقة أنك مستعمل اليد اليسرى لا يضرنا أيضاً |