ويكيبيديا

    "حقيقة أنك" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • olduğun gerçeğini
        
    • olman
        
    • olduğun gerçeği
        
    • olduğunuz gerçeğini
        
    • olduğun gerçeğinden
        
    • söylediğin gerçeğini
        
    • olduğunuz gerçeği
        
    Yorgun ve usanmış olduğun gerçeğini umursamadan tırmanmaya çalışıyorsun. Open Subtitles وأنت تُكافح، متجاهلاً حقيقة أنك مُتعب ومنهك.
    Senin büyük bir Amerikan gazetesinde boks muhabiri olduğun gerçeğini ve birkaç hafta önceye kadar Bob Satterfield'in kim olduğunu bilmediğini söylemiyorum bile. Open Subtitles ناهيك عن حقيقة أنك مراسل صحفي مختص بالملاكمة في صحيفية يومية أمريكية و لبضعة أسابيع سابقة لم تكن تعرف من هو بوب ساترفيلد
    Ama hala beni istiyor olman beni kendim için çok iyi hissettirdi. Open Subtitles ولكن حقيقة أنك لا تزال تريدني تجعلني أشعر بشعور جيد حيال نفسي
    Neyin daha kötü olduğuna karar veremedim, ...Zoom'un çetesinin bir parçası olman mı yoksa bu samuray terk saçlar mı. Open Subtitles أنا لست متأكدا ما هو أسوأ من ذلك، حقيقة أنك جزء من عصابة التكبير، و أو أن الوضع الساموراي غريب
    O da gerçek bir çift serseriyle sıkışıp kalmış olduğun gerçeği. Open Subtitles هى حقيقة أنك ملتصق فى مكانك مع اثنين كمواتير الدراجات
    Aile ağacındaki tek meyve olduğun gerçeği canını sıkıyor. Open Subtitles حقيقة أنك الفاكهة الوحيدة على شجرة عائلتك تؤثر بك
    Size nasıl hitap edersem edeyim, Birleşik Devletler Başkanı olduğunuz gerçeğini değiştirmeyecektir. Open Subtitles مهما كان اللقب الذي ساناديك به فهذا لن يغير حقيقة أنك رئيس الولايات المتحدة
    O kimyasallara erişim izni olan birkaç kişiden biri olduğun gerçeğinden bahsediyoruz. Open Subtitles نتكلم عن حقيقة أنك واحدٌ من قلة من الناس الذين لديهم تصريح للمواد الكيميائية
    Evet, seni yakaladıktan sonra. Bu senin yalan söylediğin gerçeğini değiştirmez. Open Subtitles نعم, بعدما اكتشفت أمرك لا يغير هذا من حقيقة أنك كذبت
    Bak, senin bir başka gezegenden gelen bir uzaylı olduğun gerçeğini, bir nefeslik mesafede saklamak zorunda olduğum için üzgünüm! Open Subtitles لحفاظي على سر شخص آخر... انظر، أنا آسفة لأن يتوجب عليّ ...أن أستغرق وقت للتنفس من أجل إخفاء حقيقة أنك...
    Ölmüş olması, onunla yatmış olduğun gerçeğini değiştirmez. Open Subtitles حقيقة أنها ميته لا تغير حقيقة أنك نمت معها
    Onu korumakta başarısız olduğun gerçeğini kabullenmek istemiyor musun? Open Subtitles أنت لا تريد تقبل حقيقة أنك فشلت فى حمايتها؟
    Bence bütün bu davanın başında sen olduğun gerçeğini saklamak için yalan söyledin. Open Subtitles أعتقد أنك كنت تحاول إخفاء حقيقة أنك وراء هذه القضية منذ البداية
    Önemsediğin bir şeyin peşinden gitmek için yeterince cesur olman gerçeğinden gurur duyarım. Open Subtitles سأكون فخوراً حيال حقيقة أنك كنت شجاعاً بما يكفي لتسعي خلف شئ يهمك
    Oğlun için savaşıyor olman gerçekten kullanabileceğimiz bir şey. Open Subtitles حقيقة أنك كنت تناضلين من أجل ابنك شيء يمكننا استغلاله
    Bir devrin kapanışı kutlaması için burada olman bile yeter. Open Subtitles حقيقة أنك هنا لأجل الاحتفال بإنتهاء عصر ذلك يكفي
    Bir dolandırıcı sürtüğü kadar sarhoş olduğun gerçeği uluslararası bir olaya sebep olduğun gerçeğinin önüne geçmiyor. Open Subtitles حقيقة أنك ثمل مثل عاهرة سافلة لا يتغلب علي حقيقة أنك كدت تتسبب في حادثة دولية
    Rufus Humphrey'e âşık olduğun gerçeği hakkında ne yapacaksın? Open Subtitles ماذا ستفعلين بشأن حقيقة أنك مغرمة بـ (روفوس همفري)؟
    Edeceğin şey senin John Wilkes Booth'un torunu olduğun gerçeği mi? Open Subtitles أهي حقيقة أنك سليل عائلة (جون ويلكس بوث)؟
    İçinde bulunduğunuz durumu çok iyi anlıyor olsak da sadece atanmış varis olduğunuz için Başkan olduğunuz gerçeğini göz ardı etmem mümkün değil. Open Subtitles بنفس القدر الذي نقدّر فيه منصبك أنا لا يمكنني اجتزاء حقيقة أنك الرئيس ببساطة لأنك كنت من الناجين الباقين على قيد الحياة
    İçinde bulunduğunuz durumu çok iyi anlıyor olsak da sadece atanmış varis olduğunuz için Başkan olduğunuz gerçeğini göz ardı etmem mümkün değil. Open Subtitles بنفس القدر الذي نقدّر فيه منصبك أنا لا يمكنني اجتزاء حقيقة أنك الرئيس ببساطة لأنك كنت من الناجين الباقين على قيد الحياة
    Vampir olduğun gerçeğinden konuşacak mıyız? Open Subtitles هل سنقوم بالتحدث عن حقيقة أنك مصاص دماء ؟
    Ama bu, kendini acındırmak için yalan söylediğin gerçeğini değiştirmez. Open Subtitles ولكن هذا لا يغيّر حقيقة أنك كذبت عليّ لاستدرار عطفي
    Sizin solak olduğunuz gerçeği bize zarar vermez. Open Subtitles يعني كل شيء حقيقة أنك مستعمل اليد اليسرى لا يضرنا أيضاً

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد