Diyorum ki, gerçek bir kurul üyesi asla böyle birşeyi asla daha alt düzey bir çalışanla tartışmaz, yani şimdi bekliyoruz. | Open Subtitles | أعني، عضو مجلس إدارة حقيقي لن يناقش مثل هذا الشيء مع تابع له، لذا سننتظر الآن |
Eğer gerçek bir doktorla doktorculuk oynamak isterse, bu seni hiç ilgilendirmez. | Open Subtitles | لذا , إذا ارادت لعب دور الطبيبة مع طبيب حقيقي لن يكون هذا من شأنك |
Kanatları olan gerçek bir aslan olsaydı kuzey kutbunda yaşamazdı. | Open Subtitles | لو كان أسد مجنح حقيقي لن يقضي وقته في القطب الشمالي |
gerçek bir savaşçı gözlere ihtiyaç duymaz. | Open Subtitles | أي محارب حقيقي لن يحتاج أي عيون |
Eğer bugün gerçek bi durum olsaydı, şu an burada olmazdın. | Open Subtitles | إذا كان وضع اليوم حقيقي لن تكون هنا |
gerçek bir baba seni bu şekilde zorlamazdı. | Open Subtitles | اب حقيقي لن يدفعك بهذا الشكل |
Bana kalırsa, enerjini hayal olmayan ve gerçek birini bulmak için harcamalısın. | Open Subtitles | رأيي الشخصيه، أنكِ تركزين طاقتكِ على شخص ربما يكون غير حقيقي لن يساعدك على أن تجدِ شخصٌ ... . |