Çin restoranında Nane şekeri dağıtır gibi veriyorlar herhalde. | Open Subtitles | انهم يعطونهم اياه فعليا كأنه حلوى النعناع في مطعم صيني |
Alkollü araç kullananlar için de Nane şekeri alacağım. | Open Subtitles | وسأشتري ايضا حلوى النعناع مضاعف القوه00 - لمن يقودون وهم مخمورين -حسنا00 |
Nane şekeri. Gerçekten çok lezzetli. | Open Subtitles | إنها حلوى النعناع لذيذة حقاً |
Mentos'la diyet kolayı karıştırdığın zaman garip birşey olur. | Open Subtitles | يحدث تفاعل فوراني إن خلطت الكولا مع حلوى النعناع |
veteriner çağırmışlar. Sonunda bir fil tesisinde Boonlua iyileşmiş. Bakıcıları onu kanatları altına almaya karar vermişler; onun ne sevdiğini keşfetmişler. Görünen o ki, kendisi naneli ''Mentos'u'' Herkül böceğini ve yumurtayı seviyormuş. | TED | في النهاية، انتهى الحال بالقرد في منشأة للفيلة وقرر المربون أن يتعهدوه بالرعاية، وقد عرفوا ما كان يحبه، واتضح أنه كان يحب حلوى النعناع والخنافس وحيدة القرن والبيض. |
Güzelim benim, patlamış mısır ve naneli şeker arasında kalmak zor karardır. | Open Subtitles | اوه , عزيزي البوب كورن أو حلوى النعناع هو قرار صعب. |
Galiba Cody bize... naneli şeker korkusunu anlatıyordu. | Open Subtitles | أعتقد ان كودي كان على وشك أن يخبرنا ... عن خوفه من حلوى النعناع |
Nane çikolatalı şekerler biraz bayat fakat kırmızı kekler, şahane. | Open Subtitles | حلوى النعناع بالشيكولاتة قديمة بعض الشيء لكن الكعك المخملي الأحمر قد تموت لتتذوقه |
Al Bir nane. | Open Subtitles | خذ حلوى النعناع |
Nane şekeri. | Open Subtitles | حلوى النعناع حين كنت في الجيش |
Bir Nane şekeri al. | Open Subtitles | فقط خُذي حلوى النعناع - ...لقد كان من أجل الشعب... - |
Yanında da yarısı yenmiş bir paket naneli şeker var. | Open Subtitles | مع نصف حلوى النعناع المنعشة مأكولةٌ. |
O zaman bir tane naneli şeker at ağzına! | Open Subtitles | حسناً ، خذ حلوى النعناع |
Kalabalığa da şekerler fırlatırız. | Open Subtitles | أجل، ونستطيع رمي حلوى النعناع منها على الجماهير! |