"حلًا" - ترجمة من عربي إلى تركي

• yolunu
• çözüm
• çözümü
• çaresini
• çaresine
• çözelim

Ama eminim bir yolunu bulurum.
أننا سنتخلص منكُم لكني مُتأكد انني سأجد حلًا

Geri kalan mühür ve diğer şeyler için bir yolunu bulacağız.
و بالنسبة للبقية.. العلامة و كل شيئ آخر سوف نجد حلًا للأمر

Hepimiz bağımsız olmayı isteriz ama bir yolunu bulacağımıza eminim.
جميعنا نود أن نكون أسياد أنفسنا ولكن أثق أننا سنجد حلًا

Ama yapman gereken her şeyi yaparsın. Ölmek çözüm değil.
لكن عليك أن تفعلي ما عليك فعله الموت ليس حلًا

Çünkü veri tek başına asla bir çözüm olmayacaktır.
لأن البيانات وحدها لن تعطينا حلًا أبدًا.

Bununla Cumhuriyetçi liderler ilk kez ortaya somut bir pazar-odaklı iklim çözümü koymuş oldular.
كانت هذه المرة الأولى التي يطرح فيها القادة الجمهوريون حلًا مناخيًا ملموسًا قائمًا على السوق.

"Aman Tanrım, hiç umut yok" diye düşüneceğinize, "pekâlâ, sorun bu, gerçekçi olalım ve bundan kurtulmanın bir yolunu bulalım" demeniz gerekiyor.
هذه هي المشكلة دعنا نكون واقعيين دعنا نجد حلًا لهذا

Bu bir film olsaydı, senaryonun sonunu yazıp bu karmaşadan kurtulmanın bir yolunu bulabilirdik.
الآن، إن كان هذا فيلمًأ كنّا لنكتب نهاية بنهاية أحداثه ويمكننا تبيّن حلًا لهذه الفوضى

Bir yolunu bulacağız. Yanımdan ayrılma.
،سنجد حلًا للأمر أريدك أن تبقي معي فحسب

- Lütfen bu karmaşayı çözmenin bir yolunu bulduğunuzu söyleyin.
-من فضلكما، أخبراني أنكما اكتشفتما حلًا لهذه الفوضى.

Bir yolunu bulurlar.
سيجدون حلًا ما.

Mutlaka bir yolunu bulurlar.
سيجدون حلًا ما.

Bu, küresel ısınmayı tersine çevirecek yirmi çözüm yolunun bir listesi.
هذه قائمة بأفضل 20 حلًا لعكس ظاهرة الاحتباس الحراري.

Beslenme ve toprak yönetimini birlikte ele aldığımızda, 20 çözüm önerisinden 12'si toprağı nasıl ve neden kullandığımızla ilgilidir.
وعندما نأخذ في الاعتبار الغذاء وإدارة الأراضي معًا، يتعلق 12 من أفضل 20 حلًا بكيفية استخدامنا للأرض.

Cevap evet, bu mümkün ama tüm 80 çözüm de gerekli.
الإجابة هي نعم، هو ممكن، ولكننا نحتاج الثمانين حلًا جميعها.

Inanın veya inanmayın, daha büyük bu problemin çok önemli bir parçasına, iklim üzerindeki gerekli dikkat ile bir çözüm önerisi teklif ederek geldim.
صدق أو لا تصدق، لقد أتيت لأقدم حلًا يخص أهم جزء في تلك المشكلة الكبرى مع التركيز الأساسي على المناخ

Olayların dibine inip, bir çözüm bulacağıma söz veriyorum.
أعدكم أني سأكتشف ما حدث بالضبط وأجد حلًا

Paranı getireceğim. Bu işe bir çözüm bulacağım.
سأحضر لك مالك سأجد حلًا لهذا الشيء اللعين

Kafamızı dağıtıp çözümü ondan sonra bulacağız.
ونصفي أفكارنا، وعندها سنجد حلًا.

Eğer işe geri dönmek için hazır değilsen bir çaresini buluruz.
اسمعي، إن لم تكوني مستعدة للعودة إلى العمل سنجد حلًا ما

Tren biletleri de kalsın. Kendi başımızın çaresine bakarız.
لا تقلق بشأن تذاكر القطار، سوف نجد حلًا في طريقنا.

Niyetin yoksa, bu işi birlikte çözelim.
خلاف ذلك، بوسعنا أن نجد حلًا لهذا