ويكيبيديا

    "حل القضية" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • davayı çözmeye
        
    • davayı çözdü
        
    • Davayı çözmek
        
    • davayı çözmemize
        
    • çözüme
        
    • davayı çözmene
        
    Bak, bu konuyu beklemeye alıp davayı çözmeye odaklanalım. Open Subtitles إسمع , لم لا نؤجل هذا لما بعد ونركز فقط على حل القضية , تفضلي إجيبي حسنا
    Sadece bu davayı çözmeye çalışıyorum ve herkes birkaç minik kaburga ayak bileği, el, ayak parmağı ve çene çatlağını o kadar büyütüyor ki. Open Subtitles انا فقط احاول حل القضية والجميع يُكبر الموضوع لانني لدي إصابات طفيفة
    - Jake davayı çözdü demin. Open Subtitles ماذا فاتني ؟ جايك حل القضية للتو
    Bu Davayı çözmek üzereyim, belediye başkanıyla buluşacağım ve sonraki filminde benden daha az çekici kardeşimi oynaması için kişisel haklarımı Channing Tatum'a satacağım. Open Subtitles لا أريد شيئاً انا على وشك حل القضية و مقابلة العمدة و بيع حقوق حياتي لتشانينج تيتام
    - Hatırlatır mısın? Bunun davayı çözmemize neden yardımı olacak? Open Subtitles سوف يساعدنا ذلك في حل القضية مرة أخرى لأن؟
    Hükümet bu sorunu makul bir çözüme ulaştırmak üzere çalışıyor. Open Subtitles إن الحكومة تريد حل القضية في حد معقول
    Bu davayı çözmene yardım ederim. Kimin yaptığını söylerim. Open Subtitles يمكنني أن أساعدك في حل القضية يمكنني أن أخبرك من ارتكب الجريمة
    Sadece davayı çözmeye çalışıyorum. Open Subtitles احاول حل القضية فقط
    davayı çözmeye çok yakınız. Open Subtitles لقد اقتربنا من حل القضية
    Vay vay. Ayyaş muhabirimiz sonunda davayı çözdü. Open Subtitles المراسل الفاشل اخير حل القضية
    Davayı çözmek için gereken anahtarlardan biri. Open Subtitles كان واحدا من مفاتيح _ إلى بلدي حل القضية.
    Bu davayı çözmemize yarayabilecek elimize yeni kanıtlar geçti. Open Subtitles لماذا الآن؟ وجدنا بعض الأدلة الجديدة التي يمكنها أن تساعد في حل القضية
    Şimdiki an, davayı çözmemize yardımcı olacak görgü tanığını bulmakla ilgili. Open Subtitles هذه اللحظة تتعلق بالعثور على شاهد للمساعدة في حل القضية
    Farkındalığın hafifliği ve berraklığı davayı çözmemize yardımcı olur. Open Subtitles الخفة وصفاء الذهن سيساعدنا على حل القضية
    Onların işbirliği olmadan bu dosya asla bu kadar çabuk çözüme kavuşmazdı. Open Subtitles بمساهمتهم قد تم حل القضية بسرعة
    Bu davayı çözmene yardım ederim. Kimin yaptığını söylerim. Open Subtitles يمكنني أن أساعدك في حل القضية يمكنني أن أخبرك من ارتكب الجريمة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد