Seni tanımasam bu davayı çözmek istemediğini düşünürdüm. | Open Subtitles | لو لم أعرف لكان أفضل ، كنت أعتقد أنك لا تريد حل هذه القضية. |
Bizim de yapacağımız en iyi iş onu korumak adına bu davayı çözmek. | Open Subtitles | وأفضل شيء نفعله لحمايتها هو حل هذه القضية |
Spence, bu davayı çözmek dışında endişelendiğim bir şey yok. | Open Subtitles | سبنس,لست قلقة من أي شيء بإستثناء حل هذه القضية |
Yani bu davayı çözmek bizi şubedeki işimize geri döndürecek | Open Subtitles | إن كنت تظن حل هذه القضية سوف يعيدنا إلى ميول القسم الطيبة |
Bu davayı çözmeyi bizim kadar çok istediğiniz besbelli. | Open Subtitles | من الواضح انكما تريدان حل حل هذه القضية بقدرنا |
Çavuş, bak, hepimiz bu davayı çözmek istiyoruz ama bu konuda bize yardım etmesi için ona ihtiyacımız var. | Open Subtitles | .... انظر،أيها الرقيب نحن جميعنا نود حل هذه القضية |
bu davayı çözmek kızını geri getirmeyecek. | Open Subtitles | حل هذه القضية لن يعيد أبنتك أليك |
bu davayı çözmek kızını geri getirmeyecek. | Open Subtitles | حل هذه القضية لن يعيد أبنتك أليك |
bu davayı çözmek üzereyim. | Open Subtitles | انا على وشك حل هذه القضية |
bu davayı çözmek için ilk 48 saatin ne kadar kritik olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أول 48 ساعة في حل هذه القضية |
- bu davayı çözmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد حل هذه القضية. اوه! |
Bu davayı çözmeyi ne kadar çok istediğini biliyorum. | Open Subtitles | أعلم كم أنك تريدين حل هذه القضية بشدة |