Büyükçe bir akbaba sürüsü zebra büyüklüğünde bir leşi 30 dakika gibi bir sürede hemen kemiğe çevirebilir. | TED | فسرب لا بأس به من النسور قادر على التهام جيفة بحجم حمار وحشي حتى النخاع، في غضون حوالي ثلاثين دقيقة فحسب. |
Afrika'da, insanlar bizden nefret eder, altimiz zebra diye. | Open Subtitles | في افريقيا كرهنا البشر لأن نصف جسمنا و حمار وحشي. |
-Üzerinde kamuflaj desenleri ve zebra çizgileri var. -Ne olmuş? | Open Subtitles | عليه أحجارِ الراين وأشرطة حمار وحشي عليه. |
Üzerinde leopar izleri ya da zebra çizgileri olan küçük, şirin kelepçeler. | Open Subtitles | واحد لطيفة لَرُبَّمَا مَع طبعة نمرِ أَو أشرطةِ حمار وحشي. |
Sen Zebranın çizgilerini bile elinden alabilirsin. | Open Subtitles | أنا أقسم عندما تريد الذهاب يمكنك أن تسجل شريط وأنت تتحدث عن حمار وحشي |
Çabuk olun. Muhtemelen Kanada'ya doğru giden kayıp bir zebra var. | Open Subtitles | أعطني الحيوانات المفقودة وبسرعة، لدينا حمار وحشي مفقود |
Pekala. Tren kırmızı iki. Elli zafer pası zebra. | Open Subtitles | حسناً ، قطار أحمر رقم اثنين خمسون حمار وحشي ، حسناً ؟ |
"...bir zürafa, zebra, ne olursa ver ama bir beyaz daha istemem! | Open Subtitles | زرافة , حمار وحشي أي شيء غير الرجل الأبيض |
zebra. zebra, zebra, zebra lütfen, iyileş. | Open Subtitles | الحمار الوحشي، حمار وحشي، حمار وحشي رجاءً تحسّنْ |
Bir aslan, zebra, zürafa ve su aygırı, Monte Carlo'da kumarhaneye nasıl girer? | Open Subtitles | كيف يمكن لأسد , حمار وحشي , ظرافة و فرسة نهر أن يسيروا إلى ملهى ليلي في مونت كارلو ؟ |
Şu an en az 50 zebra yüzüne yapışmıştır. | Open Subtitles | لا بدّ أن هناك 50 حمار وحشي يتوددون إليها الآن |
Central Park Hayvanat Bahçesi'nde fotoğrafçılığa meraklı bir zebra varmış. | Open Subtitles | هناك حمار وحشي بحديقة حيوان سنترال بارك لديه ميل تجاه التصوير |
Evet, söylemeliyim Sam çocukların çoğu konuda malca konuştuğunu gördüm ama zebra midyesi mi? | Open Subtitles | نعم، أنا حصلت على القول ، وسام ، رأيت تعثرت الرجال تصل من قبل الكثير من الأشياء، ولكن بلح البحر حمار وحشي ؟ |
zebra ya da melez kadar tatlı değil ama tatlı. | Open Subtitles | ليس ألطف من حمار وحشي أو هجين، لكن لطيف. |
Dükkanda zebra desenli bir kitap ayracı vardı. Aklında tut "cep şerbeti". | Open Subtitles | وكان عندهم مؤشر كٌتب بنقشة حمار وحشي - دوِّن جيب شربات - |
O kadar açım ki bir zebra yiyebilirim. | Open Subtitles | أنا جائع بحيث أستطيع أكل حمار وحشي كامل |
Kendimi Serengeti'de etrafı akbabalarla sarılmış zebra kalıntısı gibi hissettim. | Open Subtitles | حتى l يَحسُّ a جثة حمار وحشي على Serengeti أحاطَ بالعقبانِ. |
Senin bir zebra iskeletinin tepesinde beklemen gerekmiyor muydu? | Open Subtitles | لَيسَ هناك a جثة حمار وحشي في مكان ما أنت يَجِبُ أَنْ تُحامَ إنتهى؟ |
- Zebranın sırtında gelmediği kesin. - Bakın! | Open Subtitles | -حَسناً، هو لَمْ يَرْكبْ على حمار وحشي . |
Zebranın burada ne işi var? | Open Subtitles | ماذا يعمل حمار وحشي هنا؟ |
Sonra da boynuzu düşer ve siyah ünikornlar zebraya dönüşür. | Open Subtitles | ثم يسقط قرنه و آحادي القرن الأسود يصبح حمار وحشي |