Yaptığından sonra, bir şey olmasına izin veremezdim ben de seni alıp güvenilir olduğunu bildiğim tek yere taşıdım: | Open Subtitles | بعد ما فعلته لم أكن لأسمح بحدوث هذا لذلك حملتكِ و إلى مكان أعرف أنكِ ستكونين بأمان فيه |
Ve sonra sizi taşıdım yatak odalarınızdan alıp sizi buraya getirdim. | Open Subtitles | وبعد ذلك حملتكِ... إلى القبو هنا... من غرفة نومكِ. |
Seni.. ben taşıdım. | Open Subtitles | حسنٌ لقد حملتكِ |
Kampanyan için çok iyi olmayacak. | Open Subtitles | هذا سيكون خبرًا عظيمًا لأجل حملتكِ |
Bu sadece senin Kampanyan değil Jackie. Bu bizim kampanyamız. | Open Subtitles | هذه ليست حملتكِ وحدكِ يا (جاكي) بل هي حملتنا |
kampanyanı başlatmak için yönetimi bırakırken bir sebep bulmalıydın. | Open Subtitles | لتظهري حملتكِ للعالم, فعليك أن تجدي سبباً لمغادرة تلك الإدارة |
Dağdan aşağı seni ben taşıdım. | Open Subtitles | حملتكِ إلى أسفل الجبل |
Seni taşıdım. | Open Subtitles | لقد حملتكِ |
Kampanyan bitti sanıyordum. | Open Subtitles | حسناً، ظننتُ بأن حملتكِ إنتهت |
Pardon, yani seçim kampanyanı yürütüyordum. | Open Subtitles | آسف، أقصد كنتُ أقوم بتحصيل دعم من أجل حملتكِ |
Şirket batabilir ve bunun da kampanyanı nasıl etkileyeceğini söylememe gerek yok sanırım. | Open Subtitles | الشركة قد تغرق بالديون، ولا أعتقد أنّني بحاجة لأن أشرح لكِ عن التأثير الذي يُمكن أن يقوم به هذا على حملتكِ. |