Üzgünüm parmak yeminini bozdum. | Open Subtitles | آسف أني حنثت بعهد الأصبع الصغير |
Kahretsin, ağlamama sözümü bozdum bile. | Open Subtitles | تباً، لقد حنثت بعهدي عن البكاء |
Ben de seni sevmiştim ama yeminini bozdun ve kaderimizi mühürledin. | Open Subtitles | وأنا أحببتك، أيضاً، لكنك حنثت بعهدك، وهذا قد حدد مصيرنا. |
Bir yemin ettin. Ama işler istediğin gibi gitmeyince yeminini bozdun. | Open Subtitles | لقد أقسمتِ، وعندما لم تسر الأمور على هواك حنثت بالقسم |
Biliyorum, biliyorum. Seninle gelmeyerek iyi bir partner olmanın ilk kuralını çiğnedim ama çok önemli bir iş teslimim vardı. | Open Subtitles | أعلم أنّي حنثت بأولى قواعد المُواعِدة اللّائقة بعدم وصولي برفقتك |
Evlilik yeminimi çiğnedim. | Open Subtitles | حنثت بنذري الذي قطعته لها |
Ekibinden biri için yalancı şahitlik yaptın. | Open Subtitles | حنثت بقسمك من أجل شخص من فريقك |
Aptal bir anlaşma yaptın ve ben de bozdum. | Open Subtitles | عقدتما صفقة حمقاء وأنا حنثت بها |
Hem sözümü bozdum hem de Davina'nın Kol'u getirecek tek şansını da elinden çalıyorum. | Open Subtitles | والآن حنثت بوعدي وإنّي أتآمر فعليًّا لتجريد (دافينا) من فرصتها الوحيدة لإعادته بنفسها. |
Sen yeminini bozdun. Her zaman ve daima birlikte kalacaktık. | Open Subtitles | إنّك حنثت بعهدك، تعيّن أن نظل معًا دائمًا وأبدًا |
En büyük yeminlerimizden birini bozdun ve bunun cezası ölümdür. | Open Subtitles | لقد حنثت بأكثر أيماننا قداسة والعقوبة هي... الـمـوت |
Matt ve Tyler için kuralımı çiğnedim zaten. Bunu bir daha yapmam. | Open Subtitles | حنثت بقانوني مرّة بالفعل مع (مات) و(تايلر)، ولن أكررها. |
Mahkemede onun için yalancı şahitlik yaptığımdan dolayı Krusty bana bir iyilik borçlu. | Open Subtitles | كرستي) يدين لي بمعروف عندما) حنثت باليمين أثناء الإدلاء بالشهادة |
Yalancı şahitlik yapan bir tanık. | Open Subtitles | شاهدة حنثت باليمين بنفسها |