Senin Küvetini hiç gerçek bir küvet olarak düşünmemiştim. | Open Subtitles | لم أتوقع أبدا أن أرى حوضك يستعمل كحوض حقيقي |
Küvetini açıklamayı mümkün olduğunca geciktirmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | أود التأخر لتفسير حوضك لأطول فترة ممكنه |
Bir milyon yaşındasın ve o arabadan düşüp leğen kemiğini kırdın. | Open Subtitles | انت بعمر مليون سنة و قد كسرتي حوضك عندما سقطتي من سقف السيارة. |
Tecavüzcü leğen kemiğini beysbol sopasıyla parçalamış. | Open Subtitles | حطّم المغتصب حوضك بمضرب بيسبول |
O anda, demektir Ne, Burada küvet sadece bir küvet. | Open Subtitles | بمعنى, فى الحاضر, حوضك للسفر عبر الزمن هو مجرد حوض. |
Anketi doldurmamışsın fakat daha önce pelvis bölgene tıbbi müdahalede bulunuldu mu? | Open Subtitles | الآن، أنتِ لم تضع ذلك في استبانتكِ.. ولكن ، هل قمتِ بأي عملية جراحية في حوضك ؟ |
Yeni küvetinde oynamak ister misin? | Open Subtitles | حتى تجلسا أنتما .... الاثنان وتأخذا حماماً صغيراً في حوضك الجديد؟ |
Köprücük kemiğini kırmışsın, leğen kemiğin yerinden oynamış ve dört kaburgan kırık. | Open Subtitles | لَقد حُطمت عَظمة الترقوة، و أربعة أضلاع و خُلع حوضك. |
Küvetini almak istemem. | Open Subtitles | ؟ لا أريد ان آخذ حوضك منك |
- Bir küvet. - Senin küvetin, hepsi bu. | Open Subtitles | إنه حوض - إنه حوضك , كله - |
Neden pelvis bölgenin benimkine değmesinden korkuyorsun? | Open Subtitles | لماذا تخافين جداً من لمس حوضك حوضي؟ |
Kaybettiğin bütün para kapının diğer tarafında ve sonrasında sizin yazlığınıza taşınırız ve biraz da ben senin küvetinde kendimi tatmin ederim. | Open Subtitles | فى الجانب الآخر من هذا الباب كل المال الذيّ خسرتية و مِنْ ثِمَ ننتقل مجددًّا لمنزل مدينتك و أنا أقوم بالإستمتناء فى حوضك من أجل الفكة |
Ezilen leğen kemiğin nasıl oldu? | Open Subtitles | كيف حال حوضك المحطم؟ |