Bill Adama mahkemeye çıkarıldı ve yaptıklarından dolayı suçlu bulundu . | Open Subtitles | بيل اداما حوكم ووجد مذنبا على جرائمه |
Auschwitz'te çalışıp da savaştan canlı çıkan 7000 SS üyesinden mahkemeye çıkarılanların sayısı 800'den az oldu. | Open Subtitles | من الـ 7 ألآف من أعضاء إس إس الذين عملوا في "آوشفيتس" والذين نجوا من الحرب أقل من 800 حوكم أبدا |
Hayatta kalan suçlu Çeçenyalı Dzhokhar Tsarnaev yargılandı, suçlu bulundu ve idama mahkûm edildi. | TED | المُفجِّر الناجي، الذي يُدعى ذوكار سارنييف من الشيشان، حوكم وأُدين وحُكم عليه بالموت. |
Bir yıl sonra, bir yandan kurbanları azizleştirmek için bir anıt inşa edilirken politik uçtan bazı kişiler yargılandı, suçlu bulundu ve idam edildi. | Open Subtitles | بعدها بعام، حوكم بعض المتطرّفين، أدينوا وأعدموا بينما كانت النّصب التذكارية تُبنى لتخليد ضحاياهم. |
Üç gün önce yargılanıp idama mahkûm edilmiş. | Open Subtitles | حوكم قبل ثلاث أيام في محكمه وصدر حكم الاعدام به |
Karısını öldürmekten yargılanıp suçlu bulunmuştur. | Open Subtitles | (ريتشارد كيمبل) حوكم وأدين بتهمة قتل زوجته. |
Askeri mahkemede yargılanmış, beş tane adamına doğru ateş etmiş. | Open Subtitles | حوكم عسكريّاً لحادثة إطلاق نيرانٍ صديقةٍ أودت بحياة 5 رجال |
Önderleri Yarbay Bastien-Thiry ölüme mahkum edildi. | Open Subtitles | زعيمهم، العقيد باستين سايري، حوكم بالاعدام |
Eski düşmanım Usta, Skaro gezegeninde yargılanmıştı. | Open Subtitles | كَانَ على ( سكارو ) عدوي القديم، حوكم السيد |
Ama askeri mahkemeye çıktıktan sonra, ...herşey değişti. | Open Subtitles | ولكن عندما حوكم عسكريّاً |
Ama rahip Breeman yargılandı ve masum bulundu. | Open Subtitles | ولكن الاب بريمان حوكم في المحكمة وظهرت براءته |
Don Sanderson fiziksel kanıtlara dayanarak yasalara uygun şekilde yargılandı. | Open Subtitles | دونالد ساندرسون حوكم باقصى عقوبة يفرضها القانون |
Harry Poole yargılandı ve ömür boyu hapse mahkum edildi. | Open Subtitles | حوكم هاري بوول بالسجن مدى الحياة لم يبقى بالسجن لفترة طويلة |
Karısı öldürmekten yargılanıp suçlu bulunmuştur. | Open Subtitles | (ريتشارد كيمبل) حوكم وأدين بتهمة قتل زوجته. |
Daha önce yargılanmış. Pilatus onu mahkum etmiş. | Open Subtitles | لقد حوكم لقد ادين من قبل بيلاطس نفسه. |
yargılanmış ve temmuz 2002 de suçsuz bulunmuş. | Open Subtitles | حوكم ووجد غير مذنب يوليو 2002 |
Bu, Becky Himmler. Büyük büyükbabası, Nuremberg'deki savaş suçlarından yargılanmıştı. Onun da pek aşağı kalır yanı yoktu. | Open Subtitles | "هذه (بيكي هيملر)، حوكم جدّها الأكبر لجرائم حرب بـ(نيرومبرغ)، ليست ألطف منه" |
Üç cinayet işlemiş ve 15 yıl önce davası görülüp, mahkûm edilmiş. | Open Subtitles | ،قاتل ثلاثي حوكم وأدين منذ 15 عاماً |