Ne yani, Chestnut Hill'deki evini satıp, ...bütün Eski hayatını geride bırakıp, öylece çekip gidebilecek misin? | Open Subtitles | اذن لقد بعتي منزلك في تشيستنت هيل لملمتي حياتك القديمة و تعتقدين ان بامكانك الابتعاد؟ |
Dayanak'ın Bilgisayarını bulabilirsen eğer içeri girebilirsen, Eski hayatını geri alabilirsin. | Open Subtitles | اذا إستطعت إيجاد تداخل فولكرم أذا إستطعت الدخول يمكنك إستعادة حياتك القديمة |
Toplum senden nefret etsin sonra da basın onları takip eder ve sonra Eski hayatını geri alırsın. | Open Subtitles | اجعل العامة يكرهوك, وسيقوم الإعلام بمتابعتك. وعندها ستستعيد حياتك القديمة. عليك أن تثق في هذا. |
Chuck, senin yürüteceğin bu görevi tamamlayamazsan Eski hayatına döneceksin. | Open Subtitles | تشاك، إن فشلت في إكمال المهمة و التي ستتعدها لوحدك ستعود إلى حياتك القديمة |
eski hayatın bir rüyadan ibaretti ve senin de oluruna bırakman lazım ki her şey yoluna girsin. | Open Subtitles | هذا هو واقعك الجديد حياتك القديمة عبارة عن حلم, لذلك يجب عليك أن تتخطى هذه الحياة, و كل شيء سيكون بخير |
Eski yaşamını geri istemiyor musun? | Open Subtitles | ألا تريد عودة حياتك القديمة ؟ |
Eski hayatınla savaş vermeden yeni hayatında değişiklik yapabilmelisin. | Open Subtitles | اسمعي، مسموحٍ لكِِ القيام بتغييرات حياتية دون التعارك مع حياتك القديمة |
Eski hayatınızı siliyorlardı daha önce bulunduğunuz her yer, tanıdığınız herkes. | Open Subtitles | كان يمحون حياتك القديمة كل شئ قمت به, وكل شخص عرفته |
Bu hava gemisine bindiğinde Eski hayatını ardında bırakacak ve yeni bir yol çizeceksin. | Open Subtitles | فأنت ستترك حياتك القديمة خلفك وتبدء طريق جديد |
Eğer Dayanak'ın Bilgisayar'ını bulabilirsen, Eski hayatını geri alabilirsin. | Open Subtitles | أدرسهم إذا كنت تخطط أن تجد " التداخل" الخاص "بالفولكم" لتعود إلى حياتك القديمة |
Eski hayatını unutma şansı tanıyor sana. | Open Subtitles | لقد اعطي لك فرصة لنسيان حياتك القديمة |
Evet, eski çete üyelerinin parasını çalmak Eski hayatını bitirmek için iyi bir yöntem. | Open Subtitles | نعم, السرقة من أعضاء عصابتك السابقين... هذه وسيلة جيدة لإنهاء حياتك القديمة |
Şimdiyse üzgünsün. Eski hayatını özlüyorsun. | Open Subtitles | أعرف أنك حزينة تفتقدين حياتك القديمة. |
Bizim için endişelenme, Susan. Sonunda Eski hayatını geri almak için şansın oldu. | Open Subtitles | ،(لا تقلقي بشأننا، (سوازن أخيراً لديك الفرصة كي تستعيدي حياتك القديمة |
Hem yeni bir hayat kurup hem de Eski hayatına devam edemezsin. | Open Subtitles | أو تكوني كوين بركينز وتكملي حياتك. لا يمكنك أن تحصلي على حياة جديدة وتحافظي على حياتك القديمة. |
Bu Eski hayatına uygun olabilir. | Open Subtitles | ربما هذا كان يناسب حياتك القديمة. |
- Ama eski hayatın iyi değildi, Maureen. | Open Subtitles | حسنا ، حياتك القديمة لم تكن جيدة جدا يا مورين |
- Yanlış anlama ama belki de galeri açılışını bahane ediyorsundur Eski hayatınla yüzleşmekten kaçmak için. | Open Subtitles | لا تأخذها بطريقة خاطئة ولكن ربما تستخدم المعرض كعذر لتجنب المرور عبر حياتك القديمة. |
Eski hayatınızı kaybedeceksiniz ama bebeğinizle birlikte emniyette olacaksınız. | Open Subtitles | حياتك القديمة ستنتهي لكن أنتِ و طفلكِ ستكونان بأمان |
İç ve eski hayatından kurtul. | Open Subtitles | اشربي وتحريري من حياتك القديمة |