"حياتي على" - ترجمة من عربي إلى تركي

• Hayatımı
• Hayatımın
• hayatımda

* Gördüm zekilerin ruhsuzlaştığını, bir renge indirgenerek geçirmeyeceğim Hayatımı *
رأيت اللامع يمل ? ? لن أضيع حياتي على لون ?

Dolayısıyla Hayatımı bununla geçireceğim söylenebilir.
لذا اعتقد اني سافعل ذلك لبقيّة حياتي على الارجح.

Ancak içinde bulunduğumuz toplumda Hayatımı yalanlar üzerine kurmayacağım.
لكن في المجتمع الذي نعيش فيه, لا يمكنني أن أبني حياتي على الأكاذيب.

Hayatımın çoğunu sahne önünde geçirdiğim düşünüldüğünde garip gelebilir.
ربما يبدو الأمر مثيرًا للاهتمام، خاصة وأنني أقضي معظم حياتي على الخشبة.

Ellerimde bir tomar kâğıtla seke seke konsolosluğa doğru yürüyordum, Hayatımın değiştiğinin farkındalığı içinde gülümsüyordum.
خرجت من السفارة حاملا قطعة من الورق في يدي، وقفزة في خطاي، وابتسامة على محياي، مدركا أن حياتي على وشك أن تتغير.

Başarısızlığa... .. .mahkûm bir ilişki için Hayatımın birkaç senesini daha harcamamı istiyorsun.
أنت تريدني أن أضيع عامين من حياتي على علاقة محتمة بالفشل

Ben hayatımda hiç yıkanmadım. Yani şöyle doğru düzgün bi banyo.
لم آخذ حمام طوال حياتي على الأقل ليس كالذي تتكلمون عنه

Hayatımı bir hayaletin peşinden koşarak harcamaya niyetim yok.
أنا لا أنوى إهدار حياتي على ملاحقة الأشباح

Neyse ki, bütün Hayatımı bu işlere harcamayı düşünmüyorum.
لحسن الحظ، أنا لا أخطط لتضييع حياتي على هذا

Hayatımı yeri gelince ellerine emanet edebileceğim birini zorlamaktan hoşlanmam.
عامة , لا أحب إجبار أحد خاصة إن كان شخص قد تنتهي حياتي على يديه

Hayatımı yoluna koymaya çalışıyorum ve Jane'in de benimle aynı yolda olmasını istiyorum ama ufak bir problem var.
انا بدأت استرجع حياتي على المسار لكن ها هي المشكلة.

Ben burada Hayatımı riske atıp çalışayım, sen ise bir yavruyla dans et?
, يا رجل، أنا هنا فوق أعمل، أضع حياتي على الخطّ وأنت هنا ترقص مع بعض الحسناوات؟

Kalan Hayatımın yarısını bu kadın için harcamak?
لا يوجدُ أملٌ بأن أُضيّعَ نصفَ حياتي على فتاةٍ كهذه

- Harika. Hayatımın yeniden tehlikede olması güzel.
من الرائع أن تعود حياتي على المحك مجدداً

Bu saçmalıklar uğruna Hayatımın 8 yılı heba oldu.
أهدرت ثمان سنوات من حياتي على هذا الكلام الفارغ.

Neredeyse Hayatımın yarısını bu dava üstünde harcadım.
لقد قضيت تقريبا نصف حياتي على هذه القضيه

Hayatımın bu şekilde olmasında diğerlerini suçlardım.
سابقاً، كنت ألقي اللوم بتحول حياتي على الآخرين

- hayatımda üçüncü kez tekne alışımı iptal etmek zorundayım.
للمرة الثالثة في حياتي على إيقاف عملية شراء قارب ماذا؟

Seninle evlenmek hayatımda yaptığım en mantıklı işti.
الزواج منكِ هو الشيء الوحيد العاقل الذي فعلته في حياتي على الإطلاق