Her şey yolunda canım. Her şey iyi olacak. Sadece Senin için çok üzülüyorum. | Open Subtitles | لا بأس عزيزتي , كل شيء سيكون بخير أنا أشعر بالأسى حيالكِ فحسب |
Oysa daha çok Senin için endişelenmeliler. Neden? | Open Subtitles | في الواقع ، يجب أن يقلقوا حيالكِ أنتِ |
Senin için ve kardeşim için doğru olanı yapmam gerekiyordu. | Open Subtitles | تعيّن أن أفعل الصواب حيالكِ وحيال أخي. |
İnsanlar Senin hakkında, ulusal televizyon kanalında yalan söylerse böyle mi davranacaksın? | Open Subtitles | هل هذا ما ستفعلينه لو كان الناس يكذبون حيالكِ على التلفاز الوطنيّ؟ |
Arkadaşı için üzgünüm, gerçekten öyleyim, ama Senin için daha çok endişeleniyorum. | Open Subtitles | أنا آسفٌ بشأن صديقته ... أنا حقاً آسف و لكنني قلقٌ حيالكِ أكثر |
Eminim babanız sizin için endişeleniyordur. | Open Subtitles | إنني متأكد من أن والدكِ قلق حيالكِ. |
Senin için deli oluyorum. | Open Subtitles | أنا مجنون حيالكِ أتعلمين هذا؟ |
Senin için... endişelendim Katherine. | Open Subtitles | "لقد .. كنت قلقة حيالكِ ، "كاثرين |
Senin için düsündüklerim degismedi. | Open Subtitles | -هذا لا يغير طبيعة شعوري حيالكِ |
Senin için üzülüyorum. | Open Subtitles | بل أشعر بالأسف حيالكِ. |
Sadece Senin için endişeleniyoruz. | Open Subtitles | نحن قلقين حيالكِ فحسب، حسنٌ؟ |
Senin için çok üzgünüm. | Open Subtitles | أشعر بالأسف حيالكِ |
Senin için endişeleniyorum. | Open Subtitles | أنا قلقٌ قليلاً حيالكِ |
Biliyor musun, bazen Senin için endişeleniyorum. | Open Subtitles | -أتدرين، أقلقُ حيالكِ أحياناً |
Üst kattakilerle ilgili meraka düştüğün an onlar da Senin hakkında düşer. | Open Subtitles | اللحظة التي تبدأ تساؤلاتك بها عن الأشخاص الذين بالأعلى... سيبدأون بالشكوك حيالكِ |
Ben de tam aynını Senin hakkında düşünüyordum. | Open Subtitles | أوَتعلمين، هذا مُضحك. كنتُ أفكّر بنفس الشيء حيالكِ. |