"حيلة" - ترجمة من عربي إلى تركي

• numara
• bir şey
• hile
• oyun
• numarası
• hilesi
• numaraydı
• numarasını
• oyunu
• hiçbir
• numaradır
• Şaka
• tuzak
• taktik
• oyundu

Onun için de üstünüzün ıslanmasını açıklayacak bir numara düşündünüz.
لذا ابتكرت حيلة ماكرة وماهرة جدا لتفسير سبب بلل ملابسك

Eğer bir numara yaparsa bacaklarını mı kırayıım, ama ortaklıktan vaz geçmeyeyim.
وإذا قام بأي حيلة هذه الـمرة، سوف أكسر ساقيه لكن ليس الشراكة

Eğer zamanında orada olmazsam bu konuda yapabileceğin bir şey yok demektir.
لو لم أصل في الوقت المناسب فليس بيدكِ حيلة لإيقاف حدوث ذلك

Teorimiz, suikast girişiminin çantaya erişmek için bir hile olduğu yönünde.
وكانت نظريتنا بأن اطلاق النار بمثابة حيلة للوصول الى كرة القدم.

Her kazanmış gibi görünüşünde, oyun yeni bir zorluk çıkarıyor.
بكل مرة يكاد أن يفوز اللعبة تقوم بإضافة حيلة جديده

Bu sitelerden bazıları bütün bunun bir reklam numarası olduğunu düşünüyor.
بعض من هذه المواقع الإلكترونية ترى أن الأمر برمّته حيلة دعائية

Ayrıca, öğrendiğim her yeni numara için bana 100 dolar veriyorlardı.
كما أنهما دفعا لي 100 دولار مقابل كل حيلة قد تعلمتها

Üzerinde etkimiz veya kontrolümüz olmadığını düşündüğümüz çok büyük bir zorlukla karşılaştığımızda aklımız bizi korumak için küçük bir numara yapabilir.
عندما نواجه تحديًا هائلًا ونشعر أننا لا حيلة أو سيطرة عليه، يقوم عقلنا بخدعة صغيرة ليحمينا.

Bir numaram vardı ya da numara bulmuştum. Onları, ölmüş o iki kadının yanına götürdüm.
ففكرت فى حيلة وهى أن أخذهم إلى حيث توجد الجثتين

Bir daha böyle bir numara denersen, seni öldüreceğim.
اسحب حيلة اخرى كهذة مرة اخرى, وسوف اقتلك

Aletinin sat ve sonra onu yeniden çal, bu eski bir numara!
تبيع آلتك ثم تعود لتسرقها مرة أخرى .. هذه حيلة قديمة

Sevgililer Günü kart ve çikolata satmak için ucuz bir numara.
إن يوم عيد الحبّ حيلة رخيصة لبيع البطاقات و الشيكولاته

Sanki kötü bir şey olucakmışta elinden bir şey gelmiyormuş gibi.
أنها تبدو كــ شيء سيئاً سوف يحدث لكن ليس بيدها حيلة

Ansızın, aklıma bir şey geldi... ilk cinayet ne denli zekice işlense de... telefon hilesi, burada geç saate kadar çalışma.
كم هي ذكية تلك الجريمة الأولى . حيلة الهاتف العمل المتأخر في المكتب

ve en önemlisi, cam tavandaki gibi bir hile de yoktur işin içinde
والشيئ البديع أنه ليس هناك حيلة مثل السقف الزجاجي.

Tamam, dinle bak, maksadım şu, işe yarayacak sanırım bu oyun.
اليك ما ارمى ايه فما هو الا حيلة لبلوغ ماربك

Harikayım Raymond. Ona bir hokkabazlık numarası gösteriyordum.
بأفضل حال رايموند كنت أريها حيلة سحرية فقط

Işıklara kısa devre yaptırmadan önce tıkanıklığı açmanın bir hilesi var.
يوجد حيلة لمنع إنسداده قبل أن يعمل قصر في دائرة الإضاءة

Pis bir numaraydı. Ama belki sana iyi bir eli fazla önemsememeyi öğretir.
انها حيلة قذرة, ولكن, ربما يعلمك هذا الا تبالغى باللعب مع اليد الجيدة

Kayıp köpek numarasını kullanması bu mahallede uzun süredir yaşadığını düşünmemize neden oluyor ayrıca gerçekten de Candy adında bir köpeğe bakmış ya da bakıyor olması oldukça muhtemel.
بما أنه استخدم حيلة الكلب الضائع ونظن انه من المرتادين الدائمين لهذا الحي ومن المحتمل جدا انه يسكن فعلا هنا

Yoksa bu babana baskı yapma oyunu çok daha ciddi bir hal alır.
ومتى عرفته وإلا وإلا سيكون هذا الاعتقال أكثر من حيلة للضغط على والدك

Onların kendi kuralları var, yapabileceğimiz hiçbir şey yok.
لديهم قوانين خاصة بهم لا حيلة لنا مع ذلك

Eski bir psikolojik numaradır. Gerçek bir erkek olmamıza yardım eder.
انها حيلة نفسية قديمة , وهى تساعدنا لنقترب من الرجل الحقيقى

Birinci sınıf öğrencilerine Şaka yapmak üzereydik. Sen iyi misin?
نحن بصدد عمل حيلة لبعض الرجال الجدد، هل أنت بخير؟

tuzak olduğunu söyle. Bana aşıksın.
. فلتخبرية انها حيلة من اجل المال . وأنك واقعة فى الحب معى

Bu sadece hayatımızın içine dinsiz uçak ve arka çıkmak için bir taktik olduğunu.
. إنها فقط حيلة لتخرج فيها من عقابك و تعود إلى حياتنا

Sanırım bu mezunlar gecesi paramızı almak için yarattıkları bir oyundu.
بدأت أرى أن حفل الخريجين هذا كان مجرد حيلة لنهب أموالنا