Daha da ilginci, küçük olmaları, sayıları fazla olduğunda onları güçlü olmaktan alıkoymuyor. | TED | والأمر يزداد إثارة، لأن الحجم الصغير لا يمنعها من أن تكون أكثر قوة حينما تكون مجتمعة. |
Pankreas kanserlerinin %85'inden fazlası geç teşhis ediliyordu, yani %2'den daha düşük hayatta kalma oranı olduğunda. | TED | أكثر من 85 بالمئة من سرطان البنكرياس يُشخص متأخراً، وذلك حينما تكون فرصة نجاة الشخص المصاب أقل من اثنين بالمئة. |
Tamam tatlım, sen hazır olduğunda ben hazırım. | TED | حسنًا عزيزي، الآن، أنا مستعدة حينما تكون أنت مستعداً. |
Özellikle de malikane adalet bakanına ait olunca. | Open Subtitles | خاصة حينما تكون هذه الإقطاعيات من أملاك وزير العدل. |
Hazır olunca haber ver, sana seslenirim. | Open Subtitles | أعلمني حينما تكون مستعداً، و سأعطيك إشارتي |
Hazır olduğunuzda, sizi kargo bölümüne alacağım ve her şeyi halledeceğiz. | Open Subtitles | حينما تكون مستعد، سأخذك إلى المخزن وننجز كل شيئ لهذه الليلة |
Hayır, tatlım. Dedim ki sen hazır olduğunda ben hazırım. | TED | كلا، عزيزي، قلت أنني مستعدة حينما تكون أنت كذلك. |
Üzgün olduğunda ağlar, mutlu olduğunda da hatta her şey yolundayken bile. | TED | تبكي حينما تكون حزينة وحينما تكون سعيدة وتدمع عينيها حتى عندما تزعجها الأشياء وحسب. |
Gerçekten de, bazen düşünüyorum da, yukarıda her şey sakin olduğunda kendi kendine diyorsun ki... | Open Subtitles | حقاً أنا أفكّر أحيانا حينما تكون الأجواء هادئةً في الأعلى |
Kalbinde bir gülücük olduğunda Başlamak için daha iyi bir yol olamaz | Open Subtitles | "حينما تكون هناك ابتسامة في قلبك فما من طريقة أفضل تبدأ بها" |
Mutlu olduğunda şarkı söyler, sinirlendiğinde de ağlar. | Open Subtitles | تغني حينما تكون سعيدة تبكي حينما تكون مجنونة |
Öyleyse mutsuz olduğunda yanında olmak istemiyorum. | Open Subtitles | إذن، لا أريد أن أكون متواجدة هنا حينما تكون بائساً. |
Karımı tanırsın, hazır olduğunda uygun bir şekilde giriş yapmayı bilir. | Open Subtitles | أنت تعرف زوجتى إنها تأتى حينما تكون جاهزة |
Scott, acele etmene gerek yok. Hazır olduğunda ne gördüğünü söyleyebilirsin. | Open Subtitles | ليس عليك أن تتسرع حينما تكون مستعدا يمكنك أن تخبرنا بما رأيت |
Hazır olduğunda arayacaktır. | Open Subtitles | أظن أنها ستخابرنا حينما تكون مستعدة لذلك |
İşin ucunda adamın hayatı olunca bu tartışma konusu bile olamaz. | Open Subtitles | ذلك عذرٌ سخيف, حينما تكون هنالك حياة شخصٍ على المحك. |
Ölü ve parçalanmış halde ama hindi olunca Noeller böyle oluyor. | Open Subtitles | حسنًا، ميت ومقطوع الرأس ولكن هذا هو الكريسماس بالنسبة لك حينما تكون ديك رومي |
Lütfen hazır olunca gel, konuşalım. | Open Subtitles | رجاء تعال وتحدث معي حينما تكون مُستعداً، اتفقنا؟ |
Ama küçük grup, hasta kalmayı tercih eden bluğ çağında kızlar olunca, bu sefer dehşete kapılıyoruz. | TED | لكن حينما تكون المجموعة الصغيرة عبارة عن فتيات مراهقات اللاتي يردن الحفاظ علي وزنهم برغبتهم ، عندها نهرع . |
Ona katılmaya hazır olunca. | Open Subtitles | حينما تكون مستعدّاً... للانضمام إليها... |
Hazır olduğunuzda, sizi otelinize götürmek üzere bir taksi bekliyor. | Open Subtitles | حينما تكون مستعد هناك سيارة أجرى تنتظرك لتقلك إلى النزل |
Orada olduğunuzda bu harikulade dünyanın içine giriyorsunuz. | TED | حينما تكون هناك فأنت مغمور تماماً في هذه البيئة الرائعة. |