yağmur yağdığında mutlu olurum, süt içtiğimde ve iyi bir hayatım vardır | Open Subtitles | أنا أسعد جدا حين تمطر حينما اشرب اللبن واحصل علي حياة جيده |
Kum yığınlarının önemli olduğu bir diğer nokta ise yağmur yağdığında yağmur suları toprağın altına emiliyor. | TED | أمرٌ آخر مهم عن هذه التلال الرملية هو أنها حين تمطر تتخلل مياه الأمطار التربة. |
Kışın yağmur yağdığında, yağmur suları ağaçları kaplıyor, sonra da donuyor. | Open Subtitles | ومن ثم حين تمطر في الشتاء تلك المياه تغطي الأشجار وعندما تتجمد |
Görünüşe göre yağmur yağdığında orası süzgeç gibi oluyormuş. | Open Subtitles | تبين بأن تسريبات المكان كالمنخل حين تمطر |
Bilmez miyim, yağmur yağdığında hâlâ sızlar. | Open Subtitles | أجل أعلم ما زال كتفي يؤلمني حين تمطر |
yağmur yağdığında bazen çatım akar. | Open Subtitles | في بعض الأحيان يخرُّ سقف منزلي حين تمطر |
yağmur yağdığında bazen çatım akar. | Open Subtitles | في بعض الأحيان يخرُّ سقف منزلي حين تمطر |