O öyle dedi, bu böyle dedi. Ne olduğunu asla anlayamazsın. | Open Subtitles | قالَ، قالتْ، نحن لَنْ نَعْرفَ الذي حَدثنَا حقاً. |
Max'in öbür arkadaşına ne olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | حَسناً، نَعْرفُ ما حَدثنَا إلى صديقِ ماكس الآخر. |
Haber ülke çapında yayınlanıyor ama biz ne olduğunu bile bilmiyoruz. | Open Subtitles | هذا الكثيرِ أنا يُمْكِنُ أَنْ أُخبرَك... هَلّ بالإمكان أَنْ تَعتقدُه؟ هي أخبارُ وطنيةُ و نحن لا نَعْرفُ حتى ما حَدثنَا. |
Biz oradaydık, ne olduğunu gördük. | Open Subtitles | نحن كُنّا هناك، رَأينَا ما حَدثنَا. |
Ne? Bize sadece Bridgette'in yüzüne ne olduğunu söyle? | Open Subtitles | فقط يُخبرُنا الذي حَدثنَا إلى وجهِ بريجيت! |
Başından itibaren neler olduğunu anlat. | Open Subtitles | أخبرْنا الذي حَدثنَا مِنْ البِداية. |
Bize ne olduğunu anlat. | Open Subtitles | أخبرْنا الذي حَدثنَا. |
Bize ne olduğunu anlat. | Open Subtitles | أخبرْنا الذي حَدثنَا. |