Benim için canlarınızı feda ettiniz. Sonunda hepiniz özgür olabilirsiniz. | Open Subtitles | لقد ضَحيت بحياتك من أجلي، آلآن يمكنك أن تكونَ حُراً |
Beynini kimyasallarla sikersin ve neredeyse özgür kalmak kadar güzeldir. | Open Subtitles | تَغمسُ دِماغكَ بالمواد الكيماوية و تكونُ حُراً |
Tek istediğim buradan çıkmak ve özgür olmak. | Open Subtitles | كُلُ ما أُريدُ فِعلَه هو الخروج من هُنا و أُصبحَ حُراً |
Ama söylemem lazım, ameliyathaneye giderken sedyede yol boyunca tekrar dışarıdayken, hepsinde, tüm düşünebildiğim, bilirsin, özgür olmak, özlediğim şeyleri yapmak, buradayken yapamadığım şeyleri yapmak. | Open Subtitles | لكن عليَّ إخباركِ، منذُ ركوبي في السيارة في طريقي للجِراحَة تعلمين، كوني خارجاً من ذلكَ الحين، هذا كُلُ ما أُفكرُ بِه تعليمن، أن أكونَ حُراً |
O serbest kalır kalmaz sonraki talimatları alacaksınız. | Open Subtitles | بمجرد أن يكون حُراً ، ستحصل على تعليمات أخرى |
Hiçbir şeyiniz yoksa ve hayatınızdaki tüm gereksizliklerden sıyrılırsanız, özgür kalırsınız. | Open Subtitles | عِندما لا يَكونُ لديكَ شيء و تُجَرَّد مِن كُل مَلَذَّت الحَياة تَكونُ حُراً |
Bittiğinde özgür, mutlu ve tasasız bir hayatım olacak. | Open Subtitles | ,وعندما ينتهي سأكون حُراً طليقاً وسأخرج من هنا |
O özgür olduğu müddetçe... siz olamayacaksınız. | Open Subtitles | طوالَ أنهُ مادام حُراً, فلن تكونوا أنتُم كذلكَ |
Kaçmakla işim bitti. Orada sadece ölmek için özgür olacağım yazıyor. | Open Subtitles | لقد اكتفيت من الهرب،ذلك معناه هناك إني حُراً لأموت |
İşte hayalci olmayan bir gerçek-- Rönesans Almanya'sında dedikleri gibi, şehir sizi özgür kılıyor. Bazı insanlar Şangay gibi yerlere gidiyorlar, fakat çoğu da estetiğin hüküm sürdüğü gecekondu şehirlere gidiyor. | TED | وهذه هي الحقيقة غير الرومانسية-- وهواء المدينة يجعلك حُراً قالوا في ألمانيا الناهضة. حتى أن بعض الناس يذهبون إلى أماكن مثل شنغهاي، لكن معظمهم يذهبون الى مدن عشوائية حيث يحكم الجمال |
Dostum, özgür kalabilmek için gerçek bir şansın var. | Open Subtitles | يا صديقي لديك فُرصة جيدة لكي تكون حُراً |
özgür olsan da olmasan da çok tehlikeli olur. | Open Subtitles | كُنت حُراً أو لا، فإنه خطر عليك. |
Ya olduğun gibi kalırsın; özgür ama fakir. | Open Subtitles | تبقيحيثانتهنا ,حُراً,ولكن فقير. |
Çünkü o bir katilin özgür kalmasına izin verdi. | Open Subtitles | لأنها سمحت للقاتل أن يغدو حُراً. |
- Bu külfetli mülkten kurtulma ve hayatınızın geri kalanını bebekler gibi özgür yaşama fırsatı sunuyorum. | Open Subtitles | -أتيت أحمل عرض فرصة لتوديع هذه المزرعة المُتعبة وعش بقية عمرك حُراً كطفل حديث الولادة |
* Her erkek özgür olmalı * | Open Subtitles | ♪بأن على كل امرئ أن يكون حُراً ♪ |
– Eğer adını saklarsan özgür mü olursun? | Open Subtitles | هل ستصبح حُراً إن أخفيت إسمك ؟ |
Bana dedi ki, "özgür olurdum." | TED | لقد قال لي : " سأغدو حُراً ." |
Yakında özgür kalacaksınız. | Open Subtitles | قريباً ستكون حُراً |
özgür kalacaksın. | Open Subtitles | بأنك سوف تكون حُراً |
Gitmeme izin ver, ben emniyette olduğumda Kate serbest kalacak.. | Open Subtitles | تدعنى أذهب ، حينما أصبح حُراً ، سوف يتم إطلاق سراح كيت |
Bırakmıştım. Özgürdüm. | Open Subtitles | أريد ان أكون خارج هذا أريد أن أكون حُراً |