| Onu almalarına izin verdiğin için kendi odasında uyumaya korkuyor çünkü. | Open Subtitles | إنه خائف من أن ينام في غرفته لأنكِ سمحت لهم بإختطافه. |
| Mesela birisi göçmenlerden nefret ediyorum diyor, ben bu insanların toplumlarındaki değişiklikten ne kadar korkuyor olduklarını anlamaya calısıyorum. | TED | لذلك، الشخص الذي يقول أنه يكره المهاجرين أحاول ان اتخيل كم هو خائف من أن مجتمعه سيتغير عن ما عرفوه من قبل |
| Çünkü korkuyor, çünkü oğlunun o pis domuz çiftliğine dönmesinden korkuyor. | Open Subtitles | لأنه خائف. خائف من أن يرجع ابنه مرة أخرى لحظيرة الخنازير القذرة. |
| Babanla Aron'un burada olduğumu öğrenmelerinden mi korkuyorsun? | Open Subtitles | أنت خائف من أن يكتشف أبيك وآرون أمري، هل هذا صحيح؟ |
| - Bu seni ilgilendirmez. Beni rahat bırak. - Söylemeye korkuyorsun. | Open Subtitles | ـ ليس هذا من حقك ، أتركيني وحيداً ـ أنت خائف من أن تقول |
| Seni kaybetmek edeceğim korkuyorum. Ben senin gözlerinde ne olduğunu görebilirsiniz. | Open Subtitles | أنا خائف من أن أفقدك إنني أرى ما يدور في عينيك |
| Belki Dewitt de bu kural değiştireceklerinden korkmuştur. | Open Subtitles | ربما هو خائف من أن يقوموا بتغيير القانون |
| Birisinin seni tanımasından korkuyor gibi etrafa bakıyorsun. | Open Subtitles | أعرف أنك لاتبحث عن أحد أنت خائف من أن يميزك أحد |
| Şimdi Senato bir başka zorba yarattıklarından korkuyor. | Open Subtitles | . الأن المجلس خائف من أن يكون قد خلق طاغية أخر |
| Ona sormaktan korkuyor çünkü kadın gerçekleri söyleyebilir. | Open Subtitles | إنه خائف من أن يسألها لأنها سوف تخبره بالحقيقة على الأرجح |
| Belki de korkuyor olabilir misin? | Open Subtitles | ربما أنت خائف من أن تقوم بذلك؟ أليس كذلك؟ هاهـ؟ |
| Milletin kaytarmasından korkuyor. | Open Subtitles | لأنه خائف من أن الناس سيتوقّفون عن العمل |
| Bu testten geçemeyeceğinizden korkuyor muzunuz ? | Open Subtitles | هل أنت خائف من أن تفشل في هذا التحقيق ؟ |
| Ama o bulmaktan korkuyor. | Open Subtitles | ولكنه خائف من أن يكتشف. أؤكد لك ذلك |
| Ben her şekilde istediğimi elde ederim. Sen yalnız olmaktan korkuyorsun. | Open Subtitles | يمكنني التعامل بما أعمله، أنك خائف من أن يتم أختيارك |
| Bu pişmanlık belirtisi içten mi geliyor yoksa arabanın kaportasını göçerteceğimden mi korkuyorsun? | Open Subtitles | هل هذا بدافع الندم؟ أم أنك خائف من أن جلوسى على السيارة سيسبب لها إنبعاجا؟ |
| Davayı çözebileceğimden korkuyorsun. Kimin öldürüldüğü umurunda değil. | Open Subtitles | خائف من أن أحل هذه القضية لا يهمك من يتأذى ومن يقتل |
| Leavenworth'e masum birini tıkmış olmaktan mı korkuyorsun? | Open Subtitles | خائف من أن تضع رجلا بريئا في ليفنورث واثق؟ |
| Profesyonel fikrime göre yeniden kötü olmaktan korkuyorsun. | Open Subtitles | رأيى المتخصص أنك خائف من أن ترجع سيئاً مرة أخرى. |
| Dürüst olalım kanka, bahsi kaybetmekten korkuyorsun. | Open Subtitles | لنكن واضحين، أنت خائف من أن تخسر الرهان. |
| Kendi arazimin üzerinde yürümekten korkuyorum. - Peki ya yasalar? | Open Subtitles | خائف من أن أمشي في أرضي - ماذا عن القانون؟ |
| Dayak yemekten korkmuştur, ahbap. | Open Subtitles | إنه خائف من أن تبرحه ضرباً , يا رجل |