Ama fotoğraf için poz vermeyince çok hayal kırıklığına uğradım. | Open Subtitles | ولقد خاب أملي عندما لم يتمكن لي من التصور معه |
Fakat, hayal kırıklığına uğradım çünkü bu süreç sadece organ bağışı yapanlar için işliyordu. | TED | ولكن خاب أملي لأفهم هذه العملية متاحة فقط للّذين تبرعوا للزراعة |
Biraz hayal kırıklığına uğradım, ama biliyorum ki kalbin doğru yerde. | Open Subtitles | خاب أملي قليلاً ولكنني أعلم أنّ نواياك حسنة |
Çünkü bundan önce hevesim çok kez kursağımda kaldı. | Open Subtitles | لقد خاب أملي كثيراً قبل ذلك. |
Ne kadar hayal kırıklığı yaşadığım hakkında bir fikrin yok. | Open Subtitles | ليس لديك أدنى فكرة كم خاب أملي |
Chico, beni hayal kırıklığına uğrattın! Bunu nasıl yapabilirsin? | Open Subtitles | تشيكو لقد خاب أملي فيك كيف أنت تفعل ذلك؟ |
Biraz hayal kırıklığına uğradım, ama biliyorum ki kalbin doğru yerde. | Open Subtitles | خاب أملي قليلاً ولكنني أعلم أنّ نواياك حسنة |
Prensliğine gitmek için acele etmeden bütün günü birlikte geçiremeyeceğimiz için hayal kırıklığına uğradım. | Open Subtitles | لقد خاب أملي كثيراً لأني لا أستطيع أن أمضي اليوم بأكمله معكِ إذ أنك ستخرجين في عجلة من أمركِ إلى الإمارة |
Sen olduğun için hayal kırıklığına uğradım, Carter. | Open Subtitles | يجبُ أن أقول لك خاب أملي أنّه أنت الفاعل |
Şunu söylemeliyim, hayal kırıklığına uğradım. | Open Subtitles | , عليّ أن اقول لك لقد خاب أملي |
Hayır, öyle olmaya çalıştığın için hayal kırıklığına uğradım. | Open Subtitles | كلاّ، كلاّ، كلاّ خاب أملي لأنّك حاولت |
Ona inanmak istiyorum ama birçok kez hayal kırıklığına uğradım. | Open Subtitles | لكن خاب أملي العديد من المرات. |
hayal kırıklığına uğradım ve kalbim kırıldı. | Open Subtitles | أنا أقول بأنّه قد خاب أملي وإنفطر قلبي |
hayal kırıklığına uğradım ama şaşırmadım, efendim. | Open Subtitles | لقد خاب أملي لكنني لست متفاجئ يا سيدي |
Ne diyeceğimi bilemiyorum. Büyük hayal kırıklığına uğradım. | Open Subtitles | لا أعرف ماذا أقول لقد خاب أملي كثيراً |
Senin hakkında biraz hayal kırıklığına uğradım. | Open Subtitles | لقد خاب أملي بك |
Çünkü bundan önce hevesim çok kez kursağımda kaldı. | Open Subtitles | لقد خاب أملي كثيراً قبل ذلك. |
Bu anlaşmanın Arlo'ya özgürlüğünü sağlayacak olması bende hayal kırıklığı yarattı. | Open Subtitles | لقد خاب أملي بسماع الصفقة لتقديمحرية"آرلو" |
Bernard, beni hayal kırıklığına uğrattın. | Open Subtitles | ذلك فظيع علينا فعل شيئ برنارد, لقد خاب أملي فيك |
Bu düşüncen beni hayal kırıklığına uğrattı Onbaşı Antikus | Open Subtitles | لقد خاب أملي فيك وفي موقفك ايها القائد الروماني أنتيكواروس |
Büyük ihtimalle "Bunu yaptığınıza inanamıyorum, ikinizde beni gerçekten hayal kırıklığına uğrattınız" derdi. | Open Subtitles | من المحتمل ان تقول لا اصدق انك تفعل هذا و خاب أملي فيكما |